2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
331
Okunma
İstanbul sokaklarının omzu dik adımların
çok öncesi hali güzeldi
şimdi kaldırım taşlarının müdavini
kuşlar ,su yüzlü çocuklar
ve birde ben varım
Ve evlerin önün de nasıl içlenip filizlendiği bilinmeyen
o piç kavaklarının soluk renklerini
,yere sürtünen etek uçlarını
hiçbir resim karesi düne taşıyamamış
bu gün hiç taşıyamaz
Bilirim ki Çanak çömleği devirmiş alemin keyfi yerinde
Ve gece yarısı ipini koparıp gelen homurtu ,sesler
olduğu gibi yana devrilen rüzgar uğultusu ile çok içimi acıtır
Sevilmenin bir şanslısı bu şehri
denizin kıyısını
uçurumların diplerini
maması bitmiş kedilerini
dediğim gibi
önüme sakar bir rüzgar çıkana kadar okşayıp seviyorum
İstanbul fenalık şehir olduğu günden beri
kalbimin ortadan ayrına acılar
yılların geçip gitmesi ile
hafif bir merhamete bırakmış yerini
usul boyu, yeşil gözleri aklımın bir köşesi onun
Dışarıdayım
içerideyim oturmuş, yola koyulmuş bir gölgemi görüyorum
fakat İstanbul inadına tenime karıncalanan
binbir hayal bırakıyor
almakla almamakla
kendimi cezalandırır olmamam
en çok bana zarar
en çok bana sevda göçünü bindirip indirtti…
Yalnızlığı diklenen bahanem
çocukluğumun yüzünü alıp bana getiren
sonra alıp götüren o adam
kalbimi siyahın sebep yüklendiği bir limana uğurluyor
oysa ki dağ rüzğarıyım
göbeği şişik denizleri neylerim
bak işte
onun değil bir benim şimdi hayallerim yarım
Bu saatten sonra Ay! "gözleri kapalı İstanbul’u dinlesem" ne olacak
pasaklı bir kaçış hikayesi herkesin ki
yani bir yanım eksik
Hep ağlamışım ki
çok seven birinin arkasından...
15-08-2025
İst
.
5.0
100% (3)