0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
472
Okunma
Aşk, akvaryumda artık turuncu bir balık
günlük tek öğün sevilir
fazlası suyun üstü bir elveda
Aylardan sıcağın küle kesildiği bir ay
yüzü sararmış sokağın başında ki ;elma ağacının
ve numaradan yaprakları
usluca kendi kendini yere bırakır
Şehrin sokakları tenha
evlerin kapısı sayıca sıfırı misafir kabul eder
gümüş renkli anahtarının üstünde
hiç kimsenin hakkı yok
Gariplikler birbirini peşine takılmış
sabahın bir körün umutsuzaştığı ışık gibi
aşk nasıl bir şey diye
koşar adımlarla bu kalpte
tanrısının sözünü tekmeleyen
bir çocuk geçer
zaman ise eli koynunda ;bir yaşlı kadını andırıyor sadece ...
Aşka en güzel yakışan kitaplar
hayallere ağzı sıkı bir kadının uzaklara
gönderdiği bir pakette
başkasının
verdiği acı, özlemi okuyacak
o, günler sonra
İki canlı bir kalp
evlat diye kucağına aldığı özleme göre
yani severken usulca ensesine,
yüzüne, göğüs yokuşuna dokunmak gerek
"Ben şair idim o hiç kimseydi"
her gece aynı saatte
aşk adına
sıska bir şiiri kulaklarının arkasına üfleyip
geri keder zulasına kaçmaktan söz ediyordu..
Ey aşk boş kağıdı
Ağaç kovukları
Hasrete kör sevince
Uzaklıkların kokmaz tuzu
İnan ki...
Ya..! aşk kendini nerede hangi surat ifadesi ile
ben gibi kimsesiz hissediyor
acaba...!
15-08-2025
İst
5.0
100% (2)