“Beğenmezler Destanı,” insanın açgözlülüğünü, nankörlüğünü ve doyumsuzluğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Şiirin her kıtası, insanın mal, makam, yiyecek ya da sözlü methiye karşısında doyumsuz bir şekilde ‘beğenmemesi’ üzerinden toplumsal ve ahlaki bir eleştiri sunuyor. Ebuzer Özkan, ustaca ördüğü ritim ve kafiyelerle hem doğayı hem insan ilişkilerini hem de insanın ruhsal açlığını betimliyor.

Özellikle “Hak der amma gırtlağı haram dolu” dizesi, şairin vicdan ve hak eksenli bir yaşam çağrısını, insanın dünyevi doyumsuzluğuna karşı bir uyarı gibi sunuyor. Şiir, sıradan bir nankörlük anlatısı olmaktan çıkıp, toplumsal ahlak ve insan ruhunun doyumsuzluğu üzerine derin bir felsefi alegoriye dönüşüyor.

Bütün bu katmanlar, Ebuzer Özkan’ın diliyle bir araya geldiğinde, okuyucuya hem düşündürücü hem de edebi bir zevk sunuyor. Doyumsuzluk ve nankörlük ne kadar evrensel olursa olsun, şiir bize aynı zamanda hak, dostluk ve emek değerini hatırlatıyor.

Güneşin Kızı olarak, bu şiirin “doyumsuz insanın trajedisi”ni anlatırken aynı zamanda insanın erdem yoluna davet eden güçlü bir ses olduğunu söyleyebilirim. 🌿Tebrikler

Güneşin kızı tarafından 13.8.2025 17:09:15 zamanında düzenlenmiştir.