2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
134
Okunma
Onları ferahlatan
onlarca onursuz şeyin,
içimdeki çocuğu
olur olmaz anlarda
daraltıp bunalttığı
dar mahallenin;
"kâr sokağı" sakinleri için
her adım atışta
bağır çağır haykıracak hâldeyim.
Çaldığıyla pis pis sırıtan
sırtlanlara karşı,
soluduğuyla avuçlarını ısıtan...
ve beşinci ayın beşinde
kıyamam dediği eşini,
hemen sonra ise işini yitiren
Beşir emminin
can yakan diz çöküşü kadar doluyum.
"Küçük tepeler benden sorulur" bakışlı,
yetim hakkı dilenen
sayısız dinsize karşı;
çarşı pazar
"belki bir kuruş daha ucuz olur"
iç çekişiyle,
içten içe bilenen bir annenin
dişleri kenetli sıktığı
o gurur isimli yumruk kadar öfkeliyim.
Nasır tutmuş parmak uçları arasına aldığı,
ucu yüreği gibi kor bir izmaritle
öpüşmekten bitap düşmüş
zor bir babanın;
kimselerin bilmediği,
bilemeyeceği uzaklara dalıp
boğulduğu kadar boğum boğum,
düğüm düğüm boğazım.
Güldüğü için suçlanan,
sevdiği için kınanan
ve akıl almaz yaftalar ile
sol memesi altında çırpınan
o eşsiz cevahirden,
durdurarak bilmeksizin yaralanan
bir kadının sürüklendiği
nihayet adlı eşik kadar sınırdayım.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Ramak Kaldı / Samim İĞDE
5.0
100% (4)