0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
54
Okunma
Biz…
Tozdan devleti, külden milleti var edeniz,
Gecede kandil, harabede medeniyetiz.
Sırtında kıyameti taşıyan bir ecdadın,
Yolunda yürüyen vakur bir iziz.
Alparslan’ın yüreğiyle girdik kapılardan,
Fatih’in duasıyla çözüldü surlar.
Yavuz’un gözyaşı aktı Kudüs’ün toprağına,
Ve Abdülhamid’in sabrı…
Kırk yıl sustu, ama kırk asırlık söz bıraktı arkasına.
Papa’nın odasında bir kardinal bizdik,
Masada gölgeden öte duran izdik.
Kalemle açtık yolları, sabırla ördük devleti,
Düşmanı gözü açık bekleten sezgiydik.
Şimdi…
Çınarın vakti geldi,
Kök salan filiz artık meyve vermeli.
Toprağa düşen her damla ter,
Bir neslin alnına nur gibi iniyor şimdi.
Biz,
Bilgiyi kılıç, hikmeti miğfer eyleyeniz,
Cesareti kefen, adaleti bayrak eyleyeniz.
Küfrün surlarına kalemle varan,
Kalpleri fethin şeref sayıldığı çağdayız.
Kızıl Elma mı?
Hayal değil artık, hedeftir.
Kanla değil, kalple varılacak bir menzildir.
Roma’nın fethi, artık mızrakla değil,
Toplumun İslam ile şereflenmesiyle mümkündür.
Turan mı?
Irk değil, ruh birliğidir.
İnancın sancak, kardeşliğin asker olduğu bir birleşmedir.
Doğu Türkistan’dan Bosna’ya,
Kırım’dan Kudüs’e dek uzanan bir sevdadır Turan!
Ve biz...
Zamanı tanır, ama ruhumuzu zamana satmayız.
Çağdaş oluruz, çağda boğulmayız.
Teknolojiye hükmederiz ama,
Kıblemizi asla değiştirmeyiz.
Ayasofya’dan ezan yükseldi ya yeniden,
O ses bir çağrıdır:
“Dirilin ey millet!
Uyanın ey ruhlar!
Gölgemizi bekleyen mazlumlar var!”
Ve şimdi…
Kökümüz toprakta, başımız semada,
Biz çınar olacağız!
Gölgesinde adalet dinlenecek,
Dallarında ümmet soluklanacak…
Ve bir gün,
Roma’da bir ezan yükselecek:
“Bir çağ kapandı…
Yeni bir çağ başladı!”
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(5 Ağustos 2025)