4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
298
Okunma

sessizliği seyrediyorum
adını heceliyor
susuyorum
çok şey söylemenin yorgunluğu
pişmanlığı biraz da
içerisi,
tıklım tıklım
zifiri zindan
dışarıya çıksam
açacak güneş
konuşacak kuşlar
karmakarışığım
düğümlenip,
kalakaldım sırat ağzında
rüzgârın kırdığı dallar
kırıla kırıla yangın bu bahar da
sözsüzlüğün azabı
ardımda bıraktığım
devridaim cümleler
gökyüzünü yüzen
martıların,
çığlığını yutuyor deniz
balıklar hâlâ sevdalı celladına
bir masal
inanıldığı,
anlatıldığı kadar yaşar
ve ben
aldığım nefes kadar inandım!
bir düşün
iki yakası
bir uçurumdan diğerine açıldığında
sabrım çatlattı taşı
bıçağın ağzında
tövbesine bilenen dil
dişlerini sıkan âh ile sarmaladı acım
binbir iç çekişle kabuğunu gözde tutan yarayım
şükür ki;
sağaltan topraktan
tövbe ile dirilecek ölüler!
Vaha Sahra
29 07 2025
16:63
5.0
100% (7)