2
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
214
Okunma

Yarınlardan bir şeyler bekliyordum dün
Pencereme simsiyah bulutlardan bir sis çektiniz
Ümidini yitirmiş yanan kalbimde bu gün
Bu kalbe acıyı siz getirdiniz
Ağladım unutmak istedim her hatırayı
Baktınız insafsızca
Bir derdi var, demediniz
Dalgın, üzgün duruşum ürkütmedi hiç sizi
Çünkü siz hiç sevmemiştiniz... benim kadar beni
Kuş gibi uçup giden, mavi hatıralara bakarken ben
Gülüşümün acılarını görmediniz
Yıllar geçse de affetmem sizi
Bu gülüşü bana siz öğrettiniz
Damla damla gözyaşım yanağımdan sızıyor
O uzak beldelerde mazim beni süzüyor
Odamın dört köşesinde, gözlerime dalarken
Nasıl güler gözlerim, nasıl yanmam köz gibi
Çökmüştü akşam, yine hüzün penceremde
Hayallerim terk etti, hatırlamak ne acı
Geçip giden ömrüme, anlatırım hikaye
Avutamam ne yapsam, bana küsen gönlümü
Yine batıyor güneş, akşam hüzne dönmekte
Kalbim sessiz bir beste, şarkı ile dolmakta
Ne yediğimde bir tat, yaşantımda yok hayat
Avutamam ne yapsam, bana küsen gönlümü
Bu yaşlar olmasaydı, gözümü yakıp giden
Nasıl felah bulurdu, kalbimdeki bu hazan
Bana acı dikenler, bir de gülmeyen gözler
Şimdi huzurda mı, mahşerin yolunda mı gidenler
Ah ! benim hayallerim ve pembe ümitlerim
Ömrümün hangi deminde, yüzüme su serpecek
Bana doğru baharlar, bayramlar mı gelecek
Hiç sanmam; ömrüm böyle geçip gidecek
Ahımda tek gözyaşı, bir de acılar taşı
Silindi artık baktım; adın masal dolu gecelerden
Eser kalmadı dilimdeki mavi hecelerden
Unuttum adımı, geçtim tuttuğum bilmecelerden
Günay Koçak
24 / 7 / 2025
5.0
100% (10)