(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Manevi değerlerini yitiren, yitirilmesi için maksimum gayret gösterilen bir milletin bu günkü aşk-sevda anlayışı bundan farklı olabilir miydi? Hele de internet denen sanal dünyanın cafcaflı pırıltıları arasında fareler dev, çakallar küheylan görülüyorsa. Asrın modası: SANAL AŞK, SANAL... çÜNKÜ bir ekran arkasına gizlenip her türlü gayri meşru faaliyetler sanki legalmişçesine yaşanmaktadır. Sonra da bu rezaletlerin adı AŞK_SEVDA, Öyle mi? Ve bu durumda bundan farlı şiir yazılabilir miydi?. ÇOK ZOR!
Gençlerimiz aile yerine sokakta büyüyor artık Sokakta geçiyor ömrün en hareketli zamanı dolayısı ile de sokak kültürüne mecbur kalınıyor çünkü alternatifi yok. İnsnalar tenlerini bırakıyor sokaklara. Duygular rezil kepaze olmuş çok mu? çünkü sözde medeniyet bunu gerektiriyor. ve bu MEDENİYETİN(!) içerisinde büyüklere saygı sözkonusu bile değil Ahlak kuralları söz konusu bile değil. Çünkü insan yapımı bir medeniyettir bu (!) dolayısı ile Hem saygı nedir ki? Kim görmüş kim tanımış?
Bu arada bir diğer konu da Hele de vatan-millet-sakarya/din-iman-vicdan naraları atanların BAZI larının o ironik durumudur. Evet bunlarrın bazılarının da böyle çürük eylemlerin AS kahramanı olduğunu görüyoruz ne yazık ki! Yasaklı insanların aşk adı altında ve bir de illegal olarak yaşadıkları her şey AŞK sayıldıkça.. Bir de akşam yediği naneyi sabah şiir olarak asan ŞAİRLERİMİZ (!) varsa. Sanki yaptıkları matah bir şeymiş gibi ÖZENE BEZENE ŞİİR ADI ALTINDA SUNULUYORSA. İşte böyle bir ortamda O kişiler değil ama DAVA sekiz sütuna manşet oluyor. Yapan değil, yapanın üzerindeki elbise hedef alınıyor. Sonrası malum... DAVA ? Sahi o neydi?
"Dolayısı ile aşkı maddi alemde arayanlar onu asla bulamazlar. Her şey gibi oda eşiktedir ve nasıl ki bu alemde herşey denge içindedir, aşkta dengenin ta kendisidir, fiziki alemle ruhi alem arasında. Ne zaman ki insan yaşam dantelasını bu iki alem arasında örer, ozaman ancak gerçek mutluluğa ulaşır. Yoksa mutlaka bir tarafa doğru gidecektir ki o da denge unsurunu kaybettirir."
Şimdi Rahmetli Üstadın "DESTAN" şiirini anımsadım, Bilirsiniz o şiirde de devrin hali gözler önüne seriliyor. Ve ona yazdığım nazirede şöyle demiştim:
Medyada çırıl çıplak şimdi nineler bile Mahremiyet utançtan kahır düşürdü güle/dile
Ayasofya kilitli ayak altı mabetler Haraç mezat satılır sokaklarda çiğ etler
Can çekişir inançlar mahremiyet dardadır Mezarında kan kusan ceddim intizardadır
SONUÇ İTİBARİYLE; İnsan kendisini yaratan, O nu bir düzen içerisine koyan ALLAH'ı unutursa herşeyini kaybetmeye mecburdur. -Aşkın kaynağı Allahtır. Aşk O'ndan çıkar yine O'na varır. Eğer yarattığı kulun yaşamına ilahi nizamı getiren. Çünkü Allah hüküm verenlerin en iyisidir!
Bumerang gibi..... Ben bunu bilir bunu söylerim... Gerisi laf-ı güzaf gerisi Üstadın dediği gibi sadece ANGARYA!
Bana çok şey düşündüren şiir için ŞAİRE teşekkür etmeliyim.
KargülüALMILA tarafından 11/4/2008 10:27:31 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.