2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
984
Okunma

yenildik yine bugün
yalnız düşerek kavgada
ölülerimizi dün
bayram sevinciyle değiştirmiştik
çocuklarımızla
oysa kuşlar
yas tutmuş yürekleriyle
uçup gittiler bu ülkeden
kaç vakittir İstanbul
küle gömülmüş bıçakların
ve ihanetin koynundadır
döl yataklarında
çürümüş gövdelerden
ölüm çekilirken çaresiz
urgan vursalar boynuna
tenin çarşar gibi buruşurken
kim döker ateşten
bakır tasların içine hayatı
caddeler kan içindeyken.
uçsuz
bucaksız gökleri paylaşarak
döndüler
kan içindeyken caddeler
derin yaralar açılmış dişlerinde
halatlardan ip uçlarından ve şaraptan
büyük acıyı göstersinler
yüzlerine düşen ölüm uykusunu
yas tutsa bütün yürekleri ülkenin
güneş devrilir
şimdi
mühür koysunlar vaktin üstüne.