1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
986
Okunma
yaşamadan tatmadan burukluğunu
öyle ya
anlatmak çok zordur hüznünü yaşamın
dorukların eteklerinden nice ki inmişse verandanıza sis
siz sallanan koltuğunuzda yaş bozumundan arta kalan hüznü yaşamaktasınız
kızıldan dönme sarıdır artık dallarınızda renkler
bilirsiniz sokağın köşesindeki kestane kebapçısını
sarılmış birbirine şu genç iki insan şuh adımlarken ıslak kaldırımları
gülümseyen ruhlarla el sallar size sabah sabah hüznün kırağıları
dikenlerinden sıyrılmış şu kestane ağacının yaptığına bak
ne de coşkundu gövdesi gür ve doluydu dalları
hani demin gibi
şimdi yorgun ve çıplak
gülücükler dağıtılırken zamanın birinde kucağında bir ananın
şimdi başka başka anlatıyorlar kalemden çıkan kara izleri yaşamın
güz çiçekleri kadar yılgın
bağ bozumu kadar yapışkandır artık rüzgarı yaşamın
1 kasım 2008 Denizli
5.0
100% (1)