Okuduğunuz
şiir
5.6.2025 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Sukûnet
Her dizede, her sessizlikte kaybolan bir yankıyı arıyorum; martıların nemli dudaklarında, nehrin kirli akışını öperek.
Sırrın çizilmiş teninde, bütün kırık aynalar birer hüzün, birer yaradır bakışlar, çarmıha gerilmiş, gözlerinde çözülemeyen düğümler. Gerçek güzellik, gölgelere gizlenir, göl kıyılarında kanat kanat süzülen bir şarkıdır.
Bir çığlık şimdi, ateşin içinde, çeliğin kabuğunda dövülen bir sızı. Seslerin küllerinden doğan o acı alev, kalbin derin yarasında yükselir. Ve o çocuk kahkahası, bir zamanlar kaybolan neşenin, yavaşça yaklaşan sesi olur.
O eski bayramlar zamanın kıyısında sarkan neşeli bir zil içimizde. Göz göze gelmeyen aynalar gibi çekingen tebessümler dağılıyor rüzgârın hafızasında. Kandil iplerinde asılı adını unuttuğumuz sevinçler var hâlâ çocukluk denen o sisli imge, sedef gibi kırılan bir hatıra dilin kıyısında.
Sözcüklerin ötesinde, dilin bitimsiz sessizliğinde kaybolan bir hece var; ilk umutlu seda, toprağın yorgun yarığından süzülen. O ilk sesin taşları sarmalayan rengi; çıplak ellerde yeşeren, doğuşun kızıl tonları. Yangınla yanmış her ten, hala soluk alıyor, sonsuz tekrarlar gibi.
Bayram, bir rüyanın en ince yerinden sızan süt beyazı bir sükûnetin sevincidir şimdi. Çünkü her sarılma, unuttuğumuz bir zamanı yeniden uyandırmaya çağırır.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ah ne mutluluktu o günler bayram gününe alınan elbiselere dokunmak Bir kerecik giysem mi diye izin istemek Saçımı acıtacak olacagını bile bile annemin sardığı kağıttan bukllerimle uyumak..
Ne güzeldi Ne güzeldik biz..
Tesbih"im zaten doluydum taşırdı beni şiirin Tebrik ederim bayram günü yerini Güzel bayramlar'a inşaAllah...
Çocukluğum Dalıp dalıp uyanır cama bakardım gün aydinlandimi diyerek Kalbimde kuş uykusuyla Bayram sevinci çocuk yüreğimizde çok başkadı Hatırlamak bile mutluluk veriyor Şiirim duygusuyla ve güzel vurgusuyla bize sevgiyi ve sevinci ekiyor yuregimize
Güne ne yakıştı şiir çok severek okudum
Tüm edebiyat ailemize mutlu bayramlar dilerim ☺️🤍🐑
Neşesi her yanımızı teslim alan bir teslimiyetti bayramlar .Zengin fakir tüm çocukların kalbine tebessüm eken .Şiir , geçmişin tavan arasında unutulmuş bir duyguya araladı kapıları .
Kutlarım Sevgili Tesbih . Herkese mutlu bayramlar 🌷
Şiir ki yalnızca okunmaz; dinlenir, hissedilir, içten içe yaşanır. Her dizesinde bir etki bırakır, bir boşluğu usulca doldurur ya da yeniden derinleştirir. İşte karşımızda duran bu şiir de böyle bir sesin kelimelerle vücut bulmuş hali.
Şair, sözcüklerin ardındaki sessizliğe kulak vererek konuşur; kelimelerle değil, aralarındaki boşlukla anlatır esas derdini.
Her bir imge, özenle seçilmiş bir taş gibi yerleştirilmiş dizelere. görsel çağrışımlar değil bunlar, aynı zamanda geçmişin, hüznün, arayışın ve insan ruhunun en kırılgan katmanlarına dokunan duygusal kıvılcımlar bunlar.
Bu şiir bir çocukluk hatırasının, unutulmuş bir bayramın, erimiş bir kahkahanın izini sürüyor. Nostaljiye düşmeden, süslü hatıraların arkasına saklanmadan yapıyor bunu. Hatırlanan neşeler bile kırılgan; “sedef gibi kırılan bir hatıra” oluyor dilin ucunda. Geçmiş değerlere methiye düzmekle yetinmiyor; o geçmişin içinde gizlenen insanlık halini, yitip giden zamanın duygusal tortusunu da gün yüzüne çıkarıyor.
Dilin bitimsiz sessizliğinde kaybolan bir hece şiirin ve insanın ortak acısını dillendiriyor. O hece belki de ilk sesin, ilk sızının, ilk umudun ulağı. Ve her sarılma, şairin dediği gibi, unuttuğumuz bir zamanı yeniden uyandırmaya çağırıyor.
Bu çağrıya kulak vermek, yalnızca bir şiiri okumak değil; bir bilinç haline ortak olmaktır. Şiirin ruhu, bireysel bir duygudan çok daha fazlasını taşıyor.
Şiir, insanlık hallerine dair kolektif bir hafızanın, evrensel bir melankolinin taşıyıcısıdır. Şair ise zamanın kıyısında, kelimeleri su gibi akıtan bir hafıza işçisidir.
ve çocukluk..,
dilimizin ucunda çatlayan bir kelime belki de, en telaffuz edemediğimiz bir geçmiş. O eski kandillerin sarı ışığında, terli alınlara konan şeker tadında bir huzur vardı eskiden Şimdi, nehrin kirli akışı gibi bulanık o sevinçler. Bayram, artık bir rüyadan sızan bir sükûnet; sadece hatırladığımız kadar var, sadece içimizde yaşatabildiğimiz kadar gerçek.
Her sarılma bir zaman makinesi gibidir. Kaybolmuş bir çocuk kahkahasını çağırır, unutulmuş bir sofranın etrafında döner. O sofrada eksik olanlar vardır ama eksik kalanlar daha çoktur. Gözlerinde düğüm düğüm çözülemeyen acılar taşıyan anneler, çarmıha gerilmiş gibi susan babalar, bir bayram sabahı daha büyümüş çocuklar..
Gerçek güzellik, gölgelerde saklanır. Herkesin bir bayram hatırası vardır, ama hiçbiri anlatıldığı gibi değildir.hatıralar, anlatıldıkça eksilir, o yüzden şiir olurlar, sedef gibi kırılıp dilin kenarına yerleşirler. ve o şiirler, bazen bir yangının içinden çıkan bir çıtırtı gibi doğar.küllerinden, sessizliğin bağrından.
Bugün bayram arefesi, yaın bayram.Belki de en çok içimizde kutlananlardan biri. Sarılmaların, tebessümlerin, hatırlamaların en çok konuştuğu yerlerde… Her bayram, unuttuğumuz bir zamanı yeniden uyandırmak için gelir. Ve bizler her seferinde o zamanı biraz daha eksik ama biraz daha derinden karşılarız.
Bir çocuğun çığlıkları her dizede akseden,sükunetle üstü örtülmeye çalışılan, Olmazsa olmazı şiirin hüzün,her harf arasına sızan Göğsün tam ortasında bir düğüm, Boğuk sesiyle sevincin,bir gülüş, Elde bir avuç şeker.... Çokca tebrikliyor,bayramınızı kutluyorum...
Şiir, hem içsel bir arayış hem de kaybolan neşeye dokunan lirik bir ağıt. Sessizlikten doğan seslerin peşindeki bu şiir, hem özlemli hem de umutlu bir iç konuşma gibi akıyor.Uyanir unuttuğumuz zaman sarildigimizda derken...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.