Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri

HAZİRAN’A SIĞMAYAN AŞK

Yorum

HAZİRAN’A SIĞMAYAN AŞK

1

Yorum

23

Beğeni

0,0

Puan

279

Okunma

HAZİRAN’A  SIĞMAYAN AŞK

HAZİRAN’A SIĞMAYAN AŞK

______

Haziran…
Bir takvim yaprağından ibaret değil bazı aylar.
Bazı aylar, bazı sabahlar, bazı duraklar…
Sadece vakit değil, bir hâl olur insana.

Ben onu bir Haziran sabahı sevmiştim.
Şehrin üstüne ince bir serinlik çökerken
içime dolan o gözleri unutamadım.
Adı geçmeyen, sesi duyulmayan,
ama her Haziran yeniden doğan bir aşktı bu.

Gitti.
Gidişiyle, içimde bütün istasyonları susturdu.
O günden beri Haziran’a hiçbir şey sığmıyor.
Ne bir tebessüm, ne bir şiir,
ne de bir veda…

P.F.Özbilge

______


O sabah şehir uykusunu henüz silmemişti,
Güneş, dudaklarını usulca büküyordu ufka.
Sen geldin…
Yüzünde rüzgârın ilk çizgisi, üstünde yaz olmayan bir Haziran serinliği.

Benim içime karanfil gibi düştün.
Kokusuz, adı konmamış,
Sapasağlam bir yerin oldu kalbimde.
Bütün aylardan yalnızca Haziran, sana benzerdi Artık.
Sıcağın içindeki serinliği sen getirmiştin,
ben bunu yıllar sonra anladım.

Gittin.
Ve bir şehrin bütün istasyonları sustu.
Trenler geldi ama kimse inmedi içimden.
Ben hep seni bekledim
Bilet almadan, saat sormadan, yalnızca sesini duymak için içimde.

Haziran o günden beri kırık bir bardak gibi duruyor zamanın masasında.
Ne içilebiliyor içinden, ne atılabiliyor çöpe. Kenarından dudağımı kesiyor geçmiş.

Seninle konuşmadık.
Ben her gece seninle sustum.
Gecenin dudağına konan kelebek gibi kırılgandım, ve hâlâ öyleyim.

Haziran’da yanar içi insanın.
Toprak sıcak, gökyüzü sessizdir.
Ve senin gidişin
Bir yaz öğlesi gibi; ne gölge kalır ardında,
ne de kaçacak bir serinlik.

Ben seni sevdim…
Yanaklarım güneşte çatlarken, bir yudum su gibi. Gözyaşlarımla suladım içimi.
Kızgın bir kaldırım gibi yürüdüm ardından, taş taş seninle.

Sen gittin.
Şehir hâlâ aynı yerde duruyor.
Ben, o gün orada kaldım.
Bir gölgede, üzerine senin adını kazıdığım kaldırım taşında.

Haziran’da ölmek zor, kardeşim.
Aşk sarı sıcak; dudağında buhar olur, göğsünde yangın.
Kalbim hâlâ su isteyen bir toprak,
Ve sen, bulutlara çoktan karışmışsın.

Biliyor musun,
Bu mevsim hep suskunlukla başlar.
Sinekler bile susar.
Yalnızca eski bir aşkın sesi camdan içeri girer,
Ve ben
O gözler bana neden Haziran’da rastladı? Diye sorarım kendime her sabah.

Sıcak geçer, gölge geçer, gözyaşı bile kurur bu ayda.
Ama senin adın,
İçimde hâlâ bir güneş çarpması gibi durur.

Artık ne kuş sesleri sevindiriyor beni,
Ne de çiçekler çare…
Çünkü ben seni bir ayda sevmedim.
Sen bir ayda gittin.

Haziran’a sığmadın sen, ben de sana…
İçimde hâlâ yerin var
zaman sana dar geliyor artık.

Ve bil ki; adını kimse bilmiyor bende,
Her Haziran "kalbime daha az sığıyorsun.

Haziran’a bir şey sığmaz artık.
Ne dua, ne veda, ne de özlem.
Adın…
Adın, göğsümde hâlâ bir yangın yeri gibi aşk..


Peri Feride ÖZBİLGE

03.06.2025

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Haziran’a sığmayan aşk Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Haziran’a sığmayan aşk şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HAZİRAN’A SIĞMAYAN AŞK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
İhalil
İhalil, @ihalil
3.6.2025 17:28:30
Selamün aleyküm sevgili saygı değer çok kıymetli Feride hanim kardeşim,
Kırılgan insanlar, ince eleyip sık dokuyanlardır.
Kırılgan insanlar, asla ve asla işin kolayına kaçmayanlardır.
Kırılgan insanlar, son nefesine kadar ya göründüğü gibi ya olduğu gibi görünenlerdir.
Kırılgan insanlar, sayılı ömür miadı bitinceye dek, son sözü başta söylemeyenlerdir.
Kırılgan insanlar, yediği tabağı kirletmeyenlerdir.
Kırılgan insanlar, bu yalancı cennet ülkemizi canı gönülden hummalı sevenlerdir.
Kırılgan insanlar, Viyana kapılarına kadar at sırtında giden abdestli atalarımızın asil kemiklerini sizlatmayanlardıŕ.
Kırılgan insanlar, ne oldum demeyip ne olacağım diye her daim düşünenlerdir.
Kırılgan insanlar, fikri güzel gönlü güzellerin asil gönüllerinde taht kuranlardır.
Kırılgan insanlar, Allah'ın Vedud esmasına dört elle sarılanlardır.
Kırılgan insanlar, dünya nimetlerini acılaştıran ölümü sık sık tefekkür edenlerdir.
Kırılgan insanlar, gönül tarlarina baris ve kardeşlik fidsnlarını ekip aşk ve şevkle can sularını verenlerdir.
Kırılgan insanlar, Doymadan sofradan kalmak ve açların halinden gerektiği gibi anlayanlardır.
Kırılgan insanlar, siz gibi yüzde yüz hanim efendi olanlardır.
Kırılgan insanlar hakkında yazılması gereken daha çok şeyler var ama kıymetli zamanınızı almak istemediğim için kısa kesiyorum.
Bu yorumu "kelebek gibi Kırılganım"cumlesi bana yazdırdı.
Her şey gönlünüzce olsun Allah yar ve yardımcınız olsun Allah sizi ve sevdiklerinizi görünen görünmeyen her türlü kaza ve belalardan muhafaza etsin
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL