.....................................
......................................

İki
O güzel günümün akşamı daha da güzel geçmişti.
Annenle bizim evdeydiniz. Annen hatır sayılır, ağırbaşlı
hanım, hanımcaydı... .Anam, benim getirdiğimi söyleyerek, kuzukulağı, ve kıraç nohuttan masaya koydu… annen de aferinler çekerek övücü şeyler söyledi… Ben seninle konuşmak, oynamak istiyordum ama utanıyorduk… Sen incecik sesinle kibar bir dille koşuşuyordun, çoğunu anlayamıyordum
Okullar tatile girince gelmiştiniz… kısa renkli giysiler içinde sevimli esmer bir kuş yavrusu, ya da koyu renk bir gül gibiydin… Her halinle seviliyordun… Hem kıskanıyor hem imreniyordum…Nereye gitsen oraya gelmek, uzaktan olsa da
görmek, konuşmasam da sesini duymak isterdim. Bende bir tutku olmuştun. O yaz daha güzel bir yazdı, köy daha güzeldi..
Güz gelmişti.. okullar açılacakmış… kalabalık akraba, komşu…Sizi uğurluyordu.. Sizden ayrılmak istemiyordum, hem seviyor, imreniyor hem kıskanıyordum… Gidip okuyacaktın, okula gidecektin… Bizim köyde okul yoktu… okul çağımız geçiyordu… çaresizdik… boynum büyük sizi izliyordum…
İnan çocuk kalbimin dolusunca bunları yaşıyordum
Senin için seviniyor, kendim için üzülüyordum. Ağlamaklıydım.
Anam, elimden tutup eve döndük. Ah gurbet, kör olası gurbet… deyip duruyordu, anacım.
‘ Okula gidecekmiş, okula..’ dedim.
‘ Üzülme yavrum, üzülme, köye öğretmen gelecekmiş.’


meraklı bakışlarımdan, üzgün, durgun hal ve davranışlarımdan, içimden geçenleri bilmiş;
benim güzel, benim seferberlikleri yaşamış, gün görmüş anacığım…
İşte böyle bende b ir tutku oluvermiştin. Okumalıydım.
Sana kavuşmanın tek yolu okumaktı, Daha dokuz on yaşımdan, beri, imrenme, heveslenme duygularıyla.

Üç