0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
80
Okunma
Gözlerimin gördüğü kadar tutuyorum dünyayı önümde
Retinamdan içerisi cesetler yığını
Kahverengi bakışların kırk yıl hatır verir dünyaya
Kahır yemeğini en güzel ben hazırlarım ona
kırk dereden hece hece içilen siyanür gibi doluyor içime yazdıklarım
Sakat bir hayvan acısı ve sükunetiyle yürüyorum
Omuzların dert sahibi kafamın yanaştığı liman oluyor
Her adımda kırılan kaburga sayısı kadar şiir
Sen bu dünyanın en merhametli çirkini
Düşlerinde çiziyorsun en güzel resmini
Yorgunluğum durmadan koşan düşüncelerimdendir
Bastonum dahi kaldırmaz bu genç yaşımın cesedini
Çekilen bulutlarla beraber kapanıyor göz kapaklarım
Ne kadar yağarsa o kadar ağlıyor sokakta dilenciler
Bir çingene neşesi ile gömülmek istiyorum dünyanın en dibine
ihtiraslarıma ihanet ediyor atalet hastalığım
Paltomdan arta kalan umutlarla kaldırıyorum kalemimi
Sana adım atıyorum eve dönüş huzuru doluyor içime
Bir şiir yazıyorum manşet oluyor üçüncü sayfalarda
Dünyanın ortasında penceresiz bir gecekonduyum kocaman kibirlerin yanında
Kederle gelen acıyla gidermiş, mısralarla sığdırıyorum bütün varlığımı kağıda