4
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
295
Okunma
Ömre yük yüklenmiş, gönül terazi
Gerçeğe sır demek, yakışmaz bize
Bakidir Hak emri, hayat farazi
Kadere dur demek, yakışmaz bize
Aynı gözle görüp, yaşla kuruyu
Bile bile sorup, mesnetsiz soruyu
Yalanla avutup, masum yavruyu
Ayvaya nar demek, yakışmaz bize
Mazlum ahı, ya da makamın eri
Zordur güzel sevmek, öteden beri
Kavgaya dursa da kemikle deri
Görene kör demek, yakışmaz bize
Öylece yaşamak, denize kıyı
Tadıyla hissetmek, en tuzlu suyu
Züleyha’da sızı, Yusuf’ta kuyu
Sevdaya ar demek, yakışmaz bize
İnceden inceye, hayaller kurup
Sebebi menfaat, hal hatır sorup
Çirkin hesaplarla, kafayı yorup
Kolaya zor demek, yakışmaz bize
Kedere boğduysa, gece gündüzü
Dikenle dolduysa, doğruluk düzü
Nümayiş olduysa, merhamet sözü
Hendeğe sur demek, yakışmaz bize
Makamı ikilik, aslı gafilce
Sevgiden bihaber, nesli sefilce
Farazi sözlerle, eyyam da dilce
Masuma vur demek, yakışmaz bize
Dideden sineye yürürken yaşlar
Vakti seherdir, öterken baykuşlar
Yastık diye, taşa konsa da başlar
Yâdlara yar demek, yakışmaz bize