2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
838
Okunma
Alçaklı, yüksekli hiç uçamadım
Yazıktır beyhude uçan ömrüme.
Alıcı kuşlardan hep kaçamadım
Yazıktır elimden kaçan ömrüme.
Hep aldatanlara kucak açmışım
Tohum bozan yere ekip saçmışım
Bir saf dost bulduysam geri kaçmışım
Yazıktır keşkeyle geçen ömrüme.
Ne bayram, ne düğün ufkumu açtı
Bilmeyenler sandı toplumdan kaçtı
Doyumsuz insanlar kuş gibi uçtu
Yazıktır hep diken biçen ömrüme.
Arsızca soframa gelip kondular
Kalan kabuğumu kolay yondular
Abdestli ellerle zehir sundular
Yazıktır hep ağı içen ömrüme.
Tek başıma dönüp durdum düzlükte
Bahar, yaz görmeden kaldım güzlükte
Bir can dost aradım kuru sazlıkta
Yazıktır canavar seçen ömrüme.
Dost diye yılanı cebime koydum
Kendi ellerimle böğrümü oydum
Şaşkın Dursuni’yim güneşte buydum
Yazıktır mevsimsiz göçen ömrüme.
Dursun Yeşil – 01.10.2008