Bir sükun-u, sükuttur, şu yüzümden okunan
Yürek aşktan muzdarip, sevda ile aran yok
İlgi, alakasızlık, yüreğime dokunan
İçim de yara kanar, merhem sürüp, saran yok

Dünya’da hiçbir şeyi, gözüm görmüyor bazan
Acımıyor ki bana, yârim dediğim nazan
Hüzün sarar kalbimi, gönlümü yorar hazan
Dostlarım da terk etti, bir gün olsun soran yok

Çok farklıydı o günler, bana ümit verirken
Üzerime atılan, ya taş oldu ya diken
Mutluluğu unutup, dilim lâl olmuş iken
Şu halime bakıp ta, bunu hayra yoran yok

Mutluluk, huzur için, olmadı uygun zemin
Sevgiye kanmak için, yelken açtı mı gemin
Ne ikrar umurun da, ne de ettiğin yemin
Yalnız sen değil yâr, hiç sözünde duran yok

Aşık olan her kişi, mutlak bedel ödüyor
Seven ise bir ömrü, sevdiğine adıyor
Herkes kendi halinde, tutturmuş yol gidiyor
Neş’enin saatini, güzelliğe kuran yok

Ne koku ne serinlik, gelmez seher yelinde
Acılar çığlık çığlık, sevdalının dilinde
Menfaat ön planda, herkes kendi halinde
Parelensen boşuna, sana bir hak veren yok

Lüzümsuz’um her sevda, mutlak gelirken dile
Seven her iki yürek, çekermiş aşktan çile
Sen aşkından delirsen, yerde sürünsen bile
Bakıp geçerler amma, inan seni gören yok

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

SÜKÛN : Kımıldamadan durma,hareketsizlik, durgunluk, Dinme, kesilme
SÜKUT : Susmak, konuşmamak
MUZDARİP : Acı ve ızdırap öeken, üzülen, sıkıntıya düşen
MERHEM : İlaç
HÜZÜN : Gönül yorgunluğu, içe kapanma, üzüntü
HAZAN : Sonbahar, güz
NAZAN : Nazlanan, nazlı
LÂL : Susan konuşmayan dil
İKRAR : Yerine getirmek, ispatlamak