1
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
371
Okunma

______
19 Mayıs’ın Gölgesinde...
Sabahın serinliğiyle açtı gözlerini Karadeniz.
Simsiyah bir yorgunluk çökmüştü kıyılarına;
dalga bile titriyordu. Bandırma Vapuru,
bir milletin kaderini sırtlamış da
dalgaları yara yara yaklaşıyordu kıyıya.
Tarih 19 Mayıs 1919’u gösterdiğinde,
toprak, ilk kez umutla titredi.
Samsun o sabah sadece bir şehir değil,
bir milletin alnına düşen ilk ışıktı.
Bir milletin alnı çatlamıştı artık,
Suskunluğun çivileri sökülüyordu toprağından.
Simsiyah bir denizdi Karadeniz,
Fakat içinde saklıydı güneşe doğru bir yol.
Bandırma Vapuru,
Bir sancak gibi ağır ağır yara yara
Kıyıya değil,
Tarihin tam kalbine yanaşıyordu.
Gökyüzü sabaha düşerken,
Samsun, bir şehir olmaktan çıkıyor,
Bir milletin alnına doğan ilk ışıktı artık.
Kaptan İsmail Hakkı,
Pusulasını değil, vicdanını dinleyerek sürdü gemiyi.
Ve gemidekiler 48 gözü kara yiğit
Sadece insan değil,
İnancın ete kemiğe bürünmüş hâliydiler.
İlk adım sessizdi.
O sessizlik yerin altındaki şehit kemiklerini gülümsetti.
“Uyumayın,” dedi Mustafa Kemal,
“Ben geldim.”
O gün sadece bir adam inmedi kıyıya,
Bir fikir, bir kıyamet gibi düştü toprağa:
Hürriyet.
İrade.
İnsanca yaşama onuru.
Gençlerin ayağında çarık yoktu belki,
Ama umut vardı,
Silahları yoktu,
Ama inançları vardı,
Sırtlarında yük yoktu,
Ama bir vatanı taşıyorlardı.
Dağlar eğildi önlerinde,
Rüzgâr bile selam durdu.
Sakarya, Dumlupınar, Afyon…
Toprak ne zaman kan görse,
Yüzünü göğe çevirip
“Yine mi sen Atam?” dedi.
Mehmet’in alnından damlayan son ter
Yıldız oldu gökte.
Analar gözyaşıyla değil,
Cesaretle sardı evlatlarının kefenini.
Ve toprak,
O kutsal toprak,
“Eğilmeyeceğim artık” dedi
Ve söz verdi Atasına.
Kocatepe’de bir çift göz bekliyordu sabahı.
Göz değil o,
Milletin pusulasıydı.
Mustafa Kemal oradaydı.
Ve güneş onun bakışlarından doğdu.
Cumhuriyet, bir çiçek gibi değil,
Bir yaradan doğdu.
Alın teriyle sulandı,
Şehit kanıyla yeşerdi.
Harfi harfine gözyaşıydı,
Ama eğilmedi hiçbir satırı.
O sadece bir lider değildi,
Yolun kendisiydi.
O sadece bir asker değildi,
Bu milletin kalbiydi.
Adı gökyüzüne kazındı.
Ve her 19 Mayıs’ta,
Bir çınar gibi
Yeniden
Yeniden
Yeniden doğdu.
Ve şimdi yıl 2025.
Yine Mayıs, yine umut.
Ama bu kez sorumluluk bizde.
Omzumuza konan o kutsal emaneti
Her nefesimizde taşımak zorundayız.
Bu toprak gökten düşmedi.
Al kanla sulandı,
Alın teriyle yeşerdi.
Ey bugün özgürce konuşan,
Yazan, düşünen,
Yüreğinde yurt sevgisi taşıyan güzel insan:
Unutma!
O ilk adımı unutma.
19 Mayıs, sadece bir kutlama günü değil;
Bir var olma çığlığı,
Bir milletin yeniden dirilişidir.
Ve bu çığlık hâlâ bizdedir:
“İlle de kendi ülkem!”
“İlle de kendi geleceğim!”
“İlle de kendi Mustafa Kemal’im!”
Peri Feride ÖZBİLGE
19.05.2025