1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
166
Okunma

Çöl,bir yüreğin kuruyan dili
kum taneleri sayar,
unutulmuş kervanların adımlarını.
Güneş, ufku altın ipliklerle dikiyor,
ama toprağın susuzluğu,
dudakları çatlamış bir aşk hikâyesi gibi
derin.
Kum fırtınası,
sakladığın gözyaşlarını savuruyor göklere
her tanecik, söyleyemediğin bir söz.
Develerin gölgesi bile
yalnızlığını taşıyamıyor artık.
Kuyuda bir serap:
"İç" diyor,
ama avuçların boş,
ve su,
geçmişin kayıp mektuplarına karışıp
buğulanıyor.
Akşam,
çölü mor bir yara gibi sarınca,
yıldızlar dökülür bedevi çadırlarından
her biri,
suskunluğun tanığı.
Kum tepeleri,
sonsuz bir vedanın kıvrımları…
Çöl,
ilk kez ağlıyor..
5.0
100% (3)