0
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
312
Okunma
An’a
…
Bir harf büyük doğacaksa
Şayet
Her cümle sonunda
Bir nokta ölürdü
Her an, bir an sonraya
….
Nice noktalar nefes verdi
Nice çizgiler, pamuk pamuk
İpler, sürgüler, çakılar
Nice doğrulardan eğriler
Nice kırışıklardan düzlükler
Nice tortulardan yamaçlar
Nice yıldızlar, ocaklar tutuştu
Karıştı, karış karıştı
İz izine, kaş kaşına
Al, alına göz göz toprağa
Bir hilal gölgesinde
Öyle ağır
Damla, damla
Düştü de düştüler başıma
Başım başıma
Koptu kolları da bacakları da
Telef olundukça zerre zerre
Yanım yanım
Toprak toprak
Sarılırken
Koyun koyuna
Düştü de
Kavurdular,
Fışkırdılar, kustular
Haykıra haykıra
Savura…
Nasıl da unuttun, unutuldu
O kefensiz kökleri damarların
O kefensiz dereleri ırmakların
O kefensiz tohumları vatanın
Filizleri ile fidanları
Bir nefes hizandaydılar
Bir adım berindeydi o hatta
O siperde, o satıhta, o dar ağaçta
Hani belki, bir son dik duruşda
Bir feda bakışında
Bir , hepbir sayışlarında
Bir ses kadar yanıbaşında
Sırt sırta, omuz omuza
Sancak sancağa
Saçım saçım
Çarpışırcasına
Hani ,bir an, farkla
Kurşunlanırken alnından
O şühedalar
Sırtından, göğsünden
Ayrılırken parça parca
Ruhu, bedenlerinden
Ve
Nice saplanırken
Nice kahpece dikenle
Nasıl da unutursun
Söyle…
Ve nasıl hüsranla…
O bir an,
Bırakırken nice ömrü,
Yüzlerine katman katman
Kumlarına, taşına
Sen hâla, nefes alırsın
Arsızca…
Nasıl unutursun da solursun
Nasıl buruşturursun
Kirletirsin
Harflerinin kıvrımlarını
Tepelerinde
Önce vatan, dalgasını
Söyle nasıl da
Duymaz, uydurursun
Uyayarak kala…
.
Kalk diyorum sana
Hadi kalk
Aç gözlerini
Açsana
Kaldır kanatlarını
Kaldırsana durma
Evlatlarını…
5.0
100% (3)