14
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
363
Okunma

Düşler saklı, hafız düşler
Düşünmeye gücüm yok iken
Durduk yerde ölmek ne diye?
Rengimle sokuldum dibine güneşin
Rengi solan bir göktü içimde tepinen
Ah, şehla düşler hafız
Aklımı zorlayan bir tebessüm dilerken kâinattan
Döşümde saklı kara bulutlar.
Hünkârıyım acıların
Huda’dır tek sığınağım
Hür yaşamadım hem ben
Hürriyeti kucakladığım
Belki de kayıp mezar taşım
Üstünde yaşamaya razıyım da kederin
Yeter ki dolsun vadesi hüzün teknemim…
Ekmek bildiğim en ulvi nimet
Ve düş yakalı saçlarıma konan kelebek misali
Minvalimse hazan
Mihrabım belki de beni yok sayan
Tıpkı endamlı acıların yağdığı
Kırmızı kar misali içimdeki sağanağa
Boca ettiğim gözyaşım
Bir Allah’ın kulu da duymaz beni
Meylettiğim sadece huzur
Mal olansa hayatım
Sandığımda saklı tuzla buz olmuş yazgım.
Gökte dikilidir acım ve gözüm
Yürek artık kilitli
Kimi sevdimse çekip gitmedi mi, hafız?
Ne ahvalim ne sakar yüreğimde saklı tuttuğum ezelden
Sevebildiğim kadar çok insan
İhya etmedi gitti yüreği her biri
Hiçliğime muhalif gölgemde saklıdır yazgım
Yandığım ne ki dünden beri?
Yanıldığım bir ömür yetmedi mi?
Reçinesi hüznün, hafız
Kâfi demek gelse de içimden
Telaffuz edemediğim kadar yalnızım.
Rengimle eşleşen duygularım
Kök hücremde saklı bir bomba gibi
Yazmadığımda infilak edesi bir hicran
Soyutlandığım dünyada ne gördüm ben?
Mizacımsa varsın yaslı ve yaş yüklü
Kimseden almadım hem ben bu izni.
İstediğim kadar ağlarım
Çekip gitmenin bir öncesi elbet şiirin yitik güncesi
Arz edilen her yeni gün ve acı
Arşı alaya çıktı yalnızlığımın ruhu
Üstü örtülü bir masa gibi
Kırıktır bir ayağım ve yürekte saklı o nihayet
Elbet şakıyan göğün siperinde saklı bir asalet
Sanmasınlar da durduk yere bastım tetiğe
Tefe konduğum yetmedi mi?
Mutaassıp bir yürekten dökülen avuç avuç
Taş taşıyıp da kolun mu yoruldu misali:
Sevmek hep mi zor gelir insanlara?
5.0
100% (22)