0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
169
Okunma

İçimdeki Kum Zerreleri
O sabah, deniz değil, yatağın davetkardı bana.
Gözlerimde henüz uykunun ağırlığı,
dışarıdaki mavilik bir anlam ifade etmiyordu.
Annenin sesi, o bildik melodi,
"Hadi kızım," diyordu,
içimdeki tembelliğin duvarlarını zorlayarak.
Teyzenin neşesi, telefonda yankılanan kahkahası,
bir mıknatıs gibi çekti beni o yöne.
Ve işte, ayaklarım kumla buluştu yine.
O bildik koku, iyotla karışık deniz esintisi,
genzimi yakmadı o an.
İçimde bir direnç,
koşup oynamaya mecalim yoktu sanki.
Top öylece duruyordu kenarda, cansız.
Oysa hafızamda yankılanan çocuk sesleri,
voleybolun havada süzülen neşesi,
yakantopun o telaşlı kaçışmaları...
Yıllar sonra, o unutulmuş oyunlar canlandı.
Teyzenin attığı smaç, annenin sevinç çığlıkları,
benim bile katıldığım o kahkahalar...
İstemeyerek sürüklendiğim o sahil,
birden bir zaman tüneline dönüştü.
İçimdeki o isteksiz çocuk,
yerini yıllar sonraki neşeli haline bıraktı.
Belki de bazen, en güzel sürprizler,
ayak direttiğimiz anlarda saklanır.
Denizin değil, kalbimin sesini dinlediğim o gün,
içimde yeni kum zerreleri birikti.
Hatıraların ışıltısıyla parlayan...
Harika pirli
5.0
100% (3)