0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
243
Okunma

Saat on ikiye çeyrek,
Duvarda durmuş zaman gibi,
Bir adam oturuyor, gölgesiz,
Ama yükü ağır, bakışı sessiz.
Masada bir mum,
Titrek ama dik başlı,
Küçük bir pastanın ucunda
Koca bir geçmişi aydınlatıyor.
Yanında bir kupa, belki çay, belki kahve,
Ama içi boş;
Tıpkı sandalyesi boş olan diğer yarı gibi.
Duvara asılı bir kutlama
Bir fotoğraf,
Karton şapkalar, sahte kahkahalar,
Ve şimdi çerçevenin dışında kalan adam.
Ne garip,
Bazı doğum günlerinde
Hiçbir şey büyümez;
Ne yaş, ne umut, ne insan…
Bugün kalabalık susmuş,
Telefonlar çalmamış,
Kimse gelmemiş ama herkes orada;
Çünkü hatırlamak bazen
Hatırlanmaktan daha gürültülüdür.
Bir mum üflenecek şimdi,
Dilek değil, derin bir iç çekişle.
Çünkü yalnızlar dilek tutmaz;
Sessizliğe sarılıp sönerler geceyle.
5.0
100% (2)