1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
268
Okunma

Gri gökyüzü bir perde gibi gerilmiş zamanın yüzüne
Yağmur, suskun bir çığlık gibi düşüyor şehrin alnına
Bulutlar, yorgun bir yalnızlığı sürüklüyor sokak lambalarına
Ve her kaldırım taşı, senin adını fısıldıyor ıslak bir yeminle
Şehir, sensizliğe yazılmış bir ağıt gibi çöker içime
Her köşe başında biraz daha eksiliyorum senden habersiz
Rüzgâr, cebimde unuttuğun bir mektup gibi esiyor usulca
Her harfi titrek, her cümlesi yarım
Paslı bir tramvay geçiyor içimden
Yolcuları gözlerin, istikameti ayrılık
Camlara vurdukça yağmur, yüzümde senin izlerin
Bir gölgede saklanmış sesin var hâlâ
Ve ne zaman gece düşse bu şehre
Ben biraz daha kayboluyorum
Senin olmadığın her sokakta…
Sedat Kesim
5.0
100% (3)