1
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
254
Okunma
Bazen öyle bir
Evrilir ki
Hissiyat ve duyum
Ve demledikce
Bambaşka’
Bir kostüm geçirir
Yazılmaya
Çalışıldıkça
Kendine
….
Ne parçalar oturdu, uydu
Yapbozlarına
Ne taşlar, bulabildi gediğini
Ağarlığınca gerildi de
Çatladı
Ne harflerini oyalayabildi
Denklemi çığlıkların
Ne dişlilerini çekebildi vakti
Zincirleri
Bir oyun indirdi
Sırf biraz uzaklaşmak
Sıyrılmak için boyutlardan
Ve zamandan
Vidalar gevşetilip tek tek
Başka bir yana sürükleniyor
Düşmeye çalışıyor
Kopan tahta puzzlelar
Seviye seviye
Dağıtıyorken
Düşünceleri
…
Zeminlerim mi sallanıyor hâlâ
Çatılar, duvarlar mı çökecek gibi
Satırlardan
Ödenmesi gereken
Diyetler mi vardı çizgilerden
Çekilecek bi bedeller mi yakalardan
Yıllardır üstüne yapışmış yamalardan
Tozları birikmiş tortularda
Kırpılacak kimlikler mi
Bir resen kararla
Kim bilir
Okunan neydi ki
Anlaşılan nedir ki
Sözlerden
…
Perdenin
Kameranın arkasında
Ardında
Neler vardı kim keser
Makyajları kim saçar
Senaryoyu kim karıştırır
Castı kim saptırır
Kim bilir…
Neredeyse
Bir an, yıkmaya hazırdı
Bütün dekor ezberlerden
Yakacaktı harcanmış
Nice sahneleri
Silinecek dizelerden
Bir hüzme
Işığıma bile katlanamazken
Ne karanlığımın,
Eğimine, boşluklarına
Zerresine, noktalarına
Dayanabilirdin
Ne de
Pikimin derinliğine
Vur dibine, dibine ıssızlığının
Sessizliğinin
Vur ki
Çıkarsın, kessin orta yerinden
Ab’Asını
…
5.0
100% (4)