2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
231
Okunma
Hz. Musa ve kavminin yaptıklarından bir manzara
Tur Dağı’na çıktı Hz. Musa bir gün,
İlahi nur doldu semâya düğün.
Levhalar inerken gökten sır sır,
Kavim karardı, gönüller kır.
Altınlar aktı avuçtan ele,
Samiri döktü fitneyi sele.
Eridi sabır, ne kaldı geriye?
Bir buzağı yaptı altın hediye.
Böğürdü sessizliğin ortasında,
Saptı yollar, döndü karanlığa.
Dediler: “İşte ilahımız bu!
Musa unuttu, kaldı uzağımızda.”
Harun ağladı, diz çöktü yere,
“Ey halkım! Bu ne hal, ne çile?”
Ama kalpleri mühürlüydü,
Akıl değil, hevesle yürünürdü.
Ve döndü Musa, levhalar elinde,
Gördü bu manzarayı, çarptı diline.
Öfkeyle fırlattı kelâm levhasını,
Ağladı taşlar bile o an yasını.
“Ey Samiri! Ne yaptın böyle?”
“Gördüm bir iz, attım kör hevesle.”
Dedi: “Git, kovuldun ebediyen,
Artık dokunma, sus, kal dilinle.”
Ve Musa yalvardı Yüce Rabb’e,
Kavmi affetsin diye tövbeyle.
Dedi Allah: “Merhametim boldur,
Ama şirk ateştir, yakar, doldur.”
şiir:Anonim
5.0
100% (4)