9
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
463
Okunma
Aşk, kimi zaman bir gülün zarif kokusunda saklıdır, kimi zaman da dumanın içinde kaybolan bir masaldır. Gül, sevdanın tazeliğini, umudu ve güzelliği temsil ederken; duman, hatıraların ince sızısını, zamanın ardında bıraktığı derin izleri taşır. Bu şiir, gül ve dumanın birbirine sarıldığı, sevdanın hem bahar tazeliğiyle hem de hüzünlü bir esintiyle anlatıldığı bir yolculuktur. Her kelimesinde aşkın iki yüzü hissedilir—biri ışık, diğeri gölge… Okuyanın yüreğinde kendi sevda izlerini bırakacak bu dizeler, aşkın hem vuslatını hem de firkatini anlatıyor...
Yüreğimde gül kokusu,
ansızın beliren,
Sevginle bahar geldi,
ruhumda yeşeren.
İçimde kelebekler,
nazlıca gezinen,
Sensin bu coşkunun
sebebi, en derinden.
Dudaklarımda
tatlı bir melodi,
hep seni anlatan,
Fısıldar durur ismini,
usulca, durmadan.
Sanki notalar sen olmuş,
kalbime dokunan,
Huzur veren bir şarkı bu,
hiç unutulmayan.
Ne kavga, ne keder,
ne acı bir sitem,
Aşkın en güzel hali,
bu olsa gerek hem.
Sakin bir liman gibi,
diner bütün elem,
Sadece şefkat var,
sadece bir özlem.
Bir bakışınla değişti sanki
bütün dünya,
Karanlıklar kayboldu,
uyandım bir rüya.
Bir gülümsüme
sığdı yüreğimde,
sonsuz bir derya,
O an anladım aşkı,
döndüm
Mecnun’a, Leyla’ya...
5.0
100% (16)