7
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
560
Okunma
Ve aynalar suskun bir tanıklıkla, içimizdeki yabancıyı yansıtır
...
Islak avluda durgun bir özlemle,
tükenir tekliğin soğuk dolunayı.
Tomurcukların solgun teninde,
Gece çiçekleri açar,
Bakışlarım koyu gölgede kaybolur.
Sevdayla titreyen uçurumun,
Yaralı boşluğu yankılanır içimde.
Zihnim beni kovalar durmadan,
Yüzüme yabancı gelen ıssız köşelerde.
Acının donuk menzili kırar yolumu.
-Islak taşların aynasında, ruhun kırık sureti -
Eriştiğim tenha zirvelerde,
Ürkek ışığın nazlı aydınlığı.
Her adımda içimdeki yankılar,
dağların sessizliğiyle birleşir.
Sorsam vardığım yalnızlığı,
Kimsesiz tepelere,
Bir seyyah keskinliğinde yanıma yaslanır hüzün bileyi.
Ve hüzün,
gölgemle birlikte uzar.
Suyun donuk aynasında,
Aniden göz göze geldiğim bir suret.
O suret benim mi,
yoksa kaybolmuş bir hatıra mı, bilmem.
Bir rüzgâr gövdesi dağıtır ayaklarımı
Geçmişin tozları savrulur
Bazen bulup bazen yitirdiğimiz,
Arayışın içinde parçalar,
Bir bağ , kayboluşların kendinde.
Aynı ağacın dallarında
masal kahramanıyız hepimiz
Kimbilir
Zamanın kumlarında hatıraların izi
.