3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1771
Okunma

Bilir(sin)… bilecek(sin)… sevecek(sin)…
Anlık göz dalmalarında unutursun hayatı ve nerede olduğunu
Derin bakarsın
Çok derin
Bakışları bile delersin
Ne düşündüğünü bilemezsin
Öylesine dalar gider gözlerin
Karşıdaki çatının kiremitlerini sayar bulursun kendini
Ve onları…
Doğduğun güne bölersin
Saçma salak
Anlık ürpertiler yaşar bedenin
Kendine gelirsin
Dünyada yaşayan tek canlı sen gibisin
İçine düştüğün karanlığın dibine çekildikçe çekilirsin
Korkularından da korkmaz olursun…
Ve bilin(en) yalnızlık…
Bir isyan fırtınası sarar (ben)liğin(i)
Ya da isyana özlem duymak gibi
Tutsaklığa karşı koymak istersin
Bunlar biriken kinin çaresiz sızıntılarıdır
Uzattıkça boş kalır elin
Yıldızları tutamazsın
…Ama…
… AY GELİR OTURUR AVUCUNA
Sevecek(sin)
Gönül bağından bir meyve daha…
Verecek(sin)
Ve yine karşılığını beklemeyeceksin
Öylesine SEVECEKSİN…
Seveceksin…
Ki…
Tutku dizelerinin bağını çözeceksin
Benim yoklarım var, asla var olmaz diyemeyeceksin
Geçmiş ile gelecek arasındaki derinliği kaybedecek
Sulietini kaybettiğin gölgelerden suret edinecek
Bir bebek çırpınışın da sevda gelecek sana
Kundağında
Kollarına
Onu yine sen gibi seveceksin
Ve mevsimlerden KIŞBAHAR
Sen artık olgunsun
Gerekirse aşka yön vereceksin…