Çok güzel

Hangi yola sapsam, sensizliğin rüzgârı vuruyor yüzüme,
adımlarım, yetim kalmış bir gölge gibi sürükleniyor ardımdan.
Bütün sokakları senin isminle mühürledim,
ama hâlâ gözlerin kadar derin bir yol bulamadım.

Bir bavul dua içimde,
serpiştiriyorum geçtiğin her yere,
belki bir ayak izin düşer de toprağa,
yeniden kök salar eski dualar.
Dedim, "Vazgeçmek neyime?"
Ben, umut ektiğim bu şehrin rüzgârına,
sesini fısıldamaktan yorulmadım.

Hangi kıbleye varsam,
feryâdımın seccadesi boş...
Sesim, unutulmuş bir minarenin
yetim ezanı gibi düşüyor zamana.
Gözyaşlarım, mahpus bir tespihin boncukları,
her biri senin ismine dokunarak düşüyor avuçlarıma.

Dedim, "Hasret, avucuma dökülen bir sadaka,"
öyle mahzun, öyle geri dönmez bir ağırlık…
Zamanın kör bıçağı, saatlerin nabzında gezinirken
yokluğunun gölgesini sırtıma serip de yürüyorum.

Hangi aynaya varsam,
suretimin ardında bir boşluk saklı…
Adını andıkça, harflerin omuzları düşüyor,
kelimelerim ise ardında bıraktığın soğukta üşüyor.

Rüzgâr, eski bir dua gibi dolanıyor içimde,
her nefeste adını tersine okuyorum.
Göğsümde zamansız bir gurbet,
içimde mekânsız bir hicret büyüyor.

Dedim, "Unutmak, kendi içime kazıdığım bir kıble,"
her adımda, tenhâ bir minareden
ezan gibi düşüyor sesin gönlüme.

Zamanın nasır tutmuş avuçlarında,
yüzüne değmemiş bir vakit saklı.
Dokunsam, paramparça olacak,
dokunmasam, bir kıyamet eksik kalacak…

Ve ben, hangi geceye varsam,
sensizlik hep ezberimde…

Kalemin daim, dizelerin zamansız olsun!

Çok iyiydi sessizce fısıldanan yürek iniltileri
Tebrikle ...

Şiirler değil mi şairi dillendiren
Değerli dostu ve eserini, kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Gönlün abat olsun, tüm şiirlerin benzersiz ve muhteşem olsun
Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın