6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1012
Okunma

var mıydı lan bu!... diyemiyorum sana, buluşuncaya dek
hoşça kal...
aklım boya diyor resmini siyah beyaza...
martıların dalgalara inat ettiği gibi
gömemiyorum o tek fotoğrafını karanlığa
inkâr edemem ki senin neşeni
umut veren sohbetlerini
şimdi zihnimde hep gülüşlerin
hep dostluğun
hep, hep sen varsın şu anda
ki bir ömür boyu da unutamam seni asla
seni benden kopartıp alan hastalığa
ve gözümden bir kez daha düşen dünya’ya
hafızamın kahpece unutmak istediği anılarla
isyan bayrakları çektim sonsuza dek
...yanına varıncaya dek
arkanda, kardeşini yitirmenin isyanlarında
bir abi
yüreği alev alev korlarda
bir baba
ve gözyaşları hiç dinemeyecek
bir ana bıraktın
bıraktın da
ben seni nasıl bırakabilirim
nasıl unutur yüreğim dost sohbetlerin/i
kendine has kahkahalarını
ve ustalığını
için için yanan şu kalbim
hangi merhemde deva bulur, söyle!
gözyaşlarımı kim silebilir, kim!
ki ben sana ömrüm boyunca yas tutacakken
hangi dostluk seni bana unutturabilir ?
hiç mi acımadı o engin yüreğin ?
kendini bırakıp giderken...
’bizi’ düşünmeden
o hain hastalık nasıl aldı seni bizden
benden
hayallerinden
umutlarından
bu kadar mı satılıksın dünya
söyle Allah aşkına
nasıl, nasıl kıydın masum bir cana!...
şimdi aklımdan
ve kalbimden geçen tek cümle
göçtüğü yer, cennet olsun kardeşime...
Harun Sinan