Gözlerimden yaşlar akıyor yine,
Senden uzakta, hasretinle yaşıyorum.
Yağmur yağıyor gönül dağıma,
Geçemedim, vaz geçemedim bu sevdadan.

Seni seviyorum, seni özlüyorum,
Sen duygulu bir şarkı, nağme nağme bir türkü,
Akıyorsun gönlüme pınar gibi,
Hasret çekiyorum BOLU toğrağındaki misal-i sevgilim...

Hayatta barışık olmadık biz,
Sen başka bir hayatta,
Ben başka bir zamanda,
Sevdim seni bırakamam, ne olur beni bırakma...

Ben kendimi sende buldum,
Çok hoş bir sızıntı, kıvılcım gibi geldi bana,
Kalbim daha hızlı çarpmaya başladı...

O an anladım ki sen O’ydun
Aradığım ve hiç bulamadığımdın,
Sen içimde saklı bir düştün,
Şimdi gerçek olan bir düş yaşıyordum.

Bir şekilde söyleyecektim öyle ya da böyle,
Ama korku bırakmıyordu peşimi,
Kelepçe atmış kalbimin ellerine,
Bırakmıyordu sana koşayım.

Düşüverirdim, sana koşarken,
Yığılıp kalıyordum, ağlamaya başlardı içimdeki çocuk,
Susturamıyordum ağladığım zaman,
Dur diyemiyordum. dinlemiyordu beni...

Sonra bir el uzanıverdi bana,
Tutrardı ellerimden, sarılırdı tüm bedenime,
Koklamaya başlardı, okşardı saçlarımdan,
Hiç duymadığım sözler söylerdi bana, merhem olurdun yaralarıma...

Anlatmaya başlardı seni,
Kağıtlara, çiçeklere, duvarlara, hatta hiç tanımadığım insanlara.
Anlatıp dururdum hiç sıkıldım,
Artık kendimden emin bir şekilde ’ SENİ SEVİYORUM’ diyebilmeliydim.

Benden bir ışık bekliyordun belki de,
Belki de bir söz çıkarmamı istiyordun dudaklarımdan,
Anlatacaktım bir gün sana,
Hangi gün olduğunu ayırt edemiyordum takvimlerden.

Yaprak yaprak atıyordum takvimlerden günleri,
Zaman geçip duruyordu, emindim artık seni sevdiğimden,
Diyecektim artık ’SENİ SEVİYORUM’ diyecektim artık
İçimden söylüyordum, bir saniye bile kaçırmadan...

Sen zaten okşuyordun kalbimi her zaman,
Bana bir çok şart koydun,
Belki vazgeçerim senden diye,
Lüx hayattı bile bahane ettin belki vazgeçerim diye...

Bana ’ güzelim sana ne verecek param ne de pulum var’ dedin
Bir gün gelir gelinlikler içinde,
Düğün yapapacak kadar durum da yok dedin,
Oysa ben senden ne para ne de pul istiyordum, nede muhteşem bir düğün...

Sadece sana koşmak istedim,
SİİRT’ten ta BOLUya koşmak istedim sana,
Kucaklamanı istedim, kollarında uyumayı arzuladım.
Sadece bu, sana ait olmayı istedim, sadece senin...

Soğuk bir gün de üşürken ısıtmanı istedim,
Dudaklarını dudaklarıma ansızın değdirip,
Elerini tutup, öpmekti, isteğim.
Konuşmak, dertleşmek istedim senden...

Ama hiç birini diyemiyordum sana,
Çaresizce kanadı kırık, yaralı bir kuş gibi,
Çırpınıp duruyordum, haykırıyordum
Acılar içinde kıvranıp duruyordum.

Gelip yaralarımı sarmanı bekliyordum.
Sen benden daha ürkek daha yaralıydın.
Mazideki acılarının devamından korkuyordun,
Ama ben acılarını maziye gömüp, gülümsemeni istiyordum hayatta...

Gülüşünü özlüyordum, fazla bir şey değil,
Senden mutlu olmanı, hayatta sarılmanı,
İçimdeki ateşi görüp, söndürmeni istiyordum,
Sen yaralı ben yaralı değil, iki aşık gibi...

Her an sesini duymak, senle konuşmak,
Hayata gülümsemeni, izlemekti amacım.
Kayboluyordum seni düşündüğüm an,
Uçuyordum hayaller ülkesine bir peri gibi.
Kanatlarım oluyordu,
Uçuyordum bazen Bolu iline,bazen de İstanbul-Gebze...

Susuyordu dudakların kalbin izin vermiyordu,
Bir ’alo’ deyişini değişmezdim hiçbir şeye telefonlarda.
Sen uzaktaydın benden hem de çok uzklarda,
Hergün yanımdaymışsın gibi öpüyordum dudaklarından hafif kurulukla...

Anlatıyordum seni tüm yaratıklara,
Heves deyip,gülüp geçiyordular.
Bilmiyorlardı birgünlük değil sevgimin, bir ömürlük olduğunu
İçimdek çocuk boynunu bükerdi o an,küserdi hayata.

Yazamıyordum sevgimi bir kağıda,
Kağıt yıpranıp bitiyordu, yetişemiyordu sana olan sevgime
Ben de olanlara inat yaşıyordum.seni-aşkımı

Hergün hasretinle büyüyordum,
Sensizlik beni kahrediyordu.
Hasretin,kavuşma umudu güçlü kılıyordu beni.
Sen farklıydın,bambaşkaydın hayatımda.

Üzüldüğünü bile farketmek, kalbimdeki dağları yıkıyordu,
Kıyamıyordum sana,izin veremiyordum kırılmana.
Akan gözyaşlarını ellerimle silmek istiyordum,
Akmasın istiyordum,gözlerinden bir damla yaş.

Gülümsemeni istiyordum,hayata gülümsemeni,
Sen mutluyken,sen hayata gülümsüyorken,
Bahar geliyordu yurduma.
Çiçekler açıyordu,herşey hoş geliyordu bana...

Hiçbir şeyde kusur aramanı istemiyordum.
Kusursuz olsun istiyordum herşey,aşkımızın.
Sen herşeyi hakediyordun ama farkedemiyordun
Belki de mazi seni yıpratmıştı...

İzin vermek istemiyordum buna,
Ne senin, ne benim, ne de aşkımızın yıpranmasına,
Akmak istiyordum hayatına,akmak.

Senle olmak tüm engelleri yeniden yaratmaktı.
İstemiyorlar seni sevmemi, istemiyorlar.
Engel oluyordu herşey,herşey seni benden almak istiyordu,
Annem,baam,bacım, tüm akraba, eş, dost...
Seni yaşamamı horgörüyorlardı bana...

Ben tüm engelleri aşmaya çalışıyordum,
Sana koşuyordum her defasında,
Vazgeç diyorlardı,asla diyordum,asla
Asla vazgeçmem diyordum asla vazgeçmem.

Yeter ki sen beni sev,
Yeter ki akmasın gözlerinde bir damla yaş,
Yeter ki sen baharı getir kalbime, goncalar, çiçekler açsın.
Yeter ki se gülümse, hayata gülümse.

Yeter ki mazidekileri göm, acıları unut
Beni sev, bana sarıl, beni öp,
Beni arzu et, ne yapmak istersen.
Bana seni seviyodum de, sadace seni seviyorum de hiç korkmadan,
Çünkü,çünkü ben seni seviyorum...