Gerçeği görüp de yazmayan kalem
Bakıp da gerçeği görmeyen aymaz
Bahçeli evlerde duranı yazma
Bahçe-ev hayali kuranları yaz

Yetkiyi milletin oyundan alıp
Hırlıyı hırsızı meydana salıp
Her tür melanete duyarsız kalıp
Başımıza çorap örenleri yaz

Hesap sor kümese giren tilkiye
Hesap sor dağlarda gezen şakiye
Sizden bizden diye halkı ikiye
Bölerek ortamı gerenleri yaz

Bırak artık Afganlıyı Arap’ı
Görmelisin evi barkı harabı
Evladına ayakkabı çorabı
Almak için kafa yoranları yaz

Hırsızlık yapamaz banka soyamaz
Bir dilim ekmeği bulup yiyemez
Onurlu kimsedir açım diyemez
Sofrada sefalet görenleri yaz

Helal ile yoğrulmuşsa hamuru
Vicdanında taşıyorsa umuru
Yasalara bağlı kalan memuru
Evinden uzağa sürenleri yaz

İhalede az paraya kanmayan
Cingöz şirketler var hiç aldanmayan
Temeli atılıp tamamlanmayan
Hayali yapılan törenleri yaz

Şanlı ordumuzun varlığı bir nur
Onlar için şehit olmak bir onur
Zalime bir kaplan, mazluma gafur
Düşmana karşı dik duranları yaz

Sesim, bu milletin kalbi sesidir;
Kalbim bu milletin ta kendisidir.
“Köylü bu milletin efendisidir”
Deyip gönlümüze girenleri yaz.

Coşari kalemler olsa da harbi
Bitmiyor akılla gönülün harbi
Hasret dumanında boğulan kalbi
Yârine götüren trenleri yaz.

13.02.2025/Samsun

İbrahim COŞAR