Bu gün şansım yaverdi, iyice baktım sana
Senin gamzende açan, bahar gülleri gördüm
Alenen söylüyorum, abayı yaktım sana
Şeker şerbet misali, tatlı dilleri gördüm.

Nostaljik libasını, oyalayıp pullayan
Tedbirini alarak, etrafını kollayan
Deprem yemiş fay gibi, yeri göğü sallayan
Beni silip süpüren, coşkun selleri gördüm.

Aldığı yaraları yüreğinde iz yapan
İyisi kötüsüyle, sırrı içinde tutan
Zorluğu karşılarken, ömrüne çile katan
Saçı başı ağartan, dertli yılları gördüm.

İyi güzel yolunda, umutların yittiği
Beklediği huzurun kaybolup da gittiği
Şanssızlık rüzgârının darmaduman ettiği
Teğet bile geçmeden, esen yelleri gördüm.

Gözünün önündeyken seçilmesi zor olan
Sevmiş sevilmiş ama, göçülmesi zor olan
Yıkıldı yıkılacak, geçilmesi zor olan
Köprülü kalyonlarla, tozlu yolları gördüm.

Kendi kendine kızıp, sinirleri yatışan
Zeytunî yeşil gözde, martıları ötüşen
Kırılıp dökülmeden, fidan gibi yetişen
Meyve yüklü dallarla, saran kolları gördüm.

Necati gördüğünün hepsini yazamadı
Düğümlenen kederin, çoğunu çözemedi
Ezbere sevdalarla, âlemde gezemedi
Pembe kiraz dudakla, yüzde alları gördüm.

Necati OCAKCI