Dayımın bi hikayesi var yeri gelmişken anlatim sana. Dayım pek inanmazdı böyle Düzgün Baba'ya falan belki bu olaydan sonra az bi şey inancı gelmiştir bilmiyorum. Ben de ortada kalıyorum bazen, yani mitolojik hikayeleri dinlemeyi de sevdiğim için bi tarafım inanmak istiyor.

Köydeyken dayımlar, teyzemler Düzgün Baba'ya çıkıyorlar. Tabi bizimkiler inançlarından ötürü lokma pişirip dağıtıyorlar, kurban kesiyorlar, mum yakıyorlar, dua ediyorlar, kutsal saydıkları taşları öpüyorlar vs...

Dayım da "ne kadar meraklısınız dağlara, taşlara anlamlar yüklemeye, hiç olmadık şeylere böyle tapmaya!" deyip teyzem ve ordakilerle dalga geçiyor. Ama bu söz ağzından çıkar çıkmaz da bi eşek arısı gelip dudağından ısırıyor hemen ve birkaç gün dudağı balon gibi şişince konuşmakta zorlanıyor:))
Teyzem de dayıma komik lakabyla (unuttum şimdi sormam lazım) "heee! nasılmış? inanmazsın he!" dedikten sonra kahkahayı basıyolar.

Bir araya geldiğimizde yine konusu açılmış ve sormuştum galiba " yooo! hãlã inanmıyorum! normal herkesin başına gelebilecek sıradan bir doğa olaydı benim için" deyip geçiştirmişti.

Bazı kerametlerini duymuştum. Biz de ailece gitmiştik, tepeye kadar çıkmıştım ve köyümüz diye söylemiyorum gerçekten harika bi doğası ve manzarası olan bi yer...Biz çok beğenmiştik, tekrar gitmek isterim. Bu yazın planımızda var tekrar gitmeyi düşünüyoruz annem, kuzenler bakalım.

Şiire gelirsek, hikayesi de, müziği de, anlatısı da çok sevdiğim bir armoni şekilde güzellik barındırıyor.

Teşekkürler canım, sevgiler çokça...

Direnişe gül
Türkülere
Şiire selam

Şaire alkış
Kalemine sağlık hocam

Sevgiyle kal🌺

Sağanak güncesi..
Gökten su derinliği...
Unutmaya yatkın yanımız...
Kaç kere unutmaya ve hatırlamaya özgü..

Al başa ve yeniden...
Pirlerin sesi duyulur.
Göç yola koyulur.

Zamansızlık.
Tan yerini süsledin.
Tan yeri sana ait.


Çok saygımla Üstadım