20
Yorum
49
Beğeni
4,7
Puan
391
Okunma
MAHLAS ÜZERİNE YAZILANLAR
NABİ
"Bende yok sabr-ı sükûn, sende vefadan zerre,
İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere."
Nabi
sükûn; durgunluk, dinginlik, hareketsizlik. erinç, huzur, rahat. dinme, yatışma.
SABR:Dayanma,direnç
VEFA : . sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme. 2. sevgi, dostluk ve bağlılıkta sebat. yetme yetişme;( ömrü vefa etmedi.)
ZERRE:Çok küçük parça
FİKRETMEK: Düşünmek
“”Ben de rahat,huzur ve dayanma gücü yok sende ise bağlılıktan bir eser
İki olmayandan,iki yoktan ne çıkar ki düşünelim en azından bir defa””
NABİ
"Nâ" ve "bî" kelimeleri arapça ve farsçada ’yok’ anlamına gelmektedir. Bu beyitte Nabî mahlasının oluşumunu belirtmektedir.
………………………………………………………………………………
FUZULİ
“”Levh-i âlemden yudum eşk ile Mecnûn adını
Ey Fuzûlî men dahi âlemde bir ad eylerem””
FUZULİ
Kainatta, on sekiz bin alemde yıkadım mecnun adını
Ey gereksiz ben de dahil evrende bir isim yaparım
FUZULİ
Fuzuli kelimesinin iki anlamı vardır:
1. Gereksiz
2. Faziletli
Fuzulî bu mahlası seçerken muhtemelen bu iki anlamı düşünmüştür. Zaten devrinde şairler tarafından gereksiz denilerek alay konusu olmuştur. Ancak şiirlerindeki mükemmeliyet ile bu kıskanç tenkitleri susturmuştur
Yol üzerinde yere yatmış, kir pas içinde bir köpek görürler. Rûhî, Fuzulîye takılmak için:
Ey Fuzulî! Şu köpeğe bak ne kadar fuzuli, der.
Fuzulî altta kalır mı? Yapıştırır cevabı:
Vur tekmeği çıksın rûhi...
tüm şair ve şair adayları, Fuzûlî’nin önceleri kullandığı mahlasla yazmaya, onu sürekli taklit ve takip etmeye, hatta bazıları da şiirlerini kendilerine mâl etmeye başlarlar. Şair, defalarca mahlasını değiştirir fakat olaylar aynı şekilde devam eder. Kendisine öyle bir mahlas bulmalıdır ki, kimse beğenip üzerine almak istemesin. Ve bulur: Boş, gereksiz anlamına gelen "Fuzûlî".
Fazilet (erdem) kelimesinin kökü olan "FUZUL" kelimesinden türeyen -fazilet sahibi -erdemli manasında fuzuli mahlasını kullanmıştır
fuzuli; (arapça) erkek ismi 1. boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız. 2. boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan. 3. yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan
………………………………………………………………………………………..
AŞIK LÜZUMSUZ
Evrende, ben kî zerre, o Rabbin lûtfuyum ben
Lüzm var mı, cismanıma, bilemem ki onu ben
AŞIK LÜZUMSUZ
Mef’ûlü / fâ’ilâtü / mefâ’îlü / fâ’ilün
KKAK, AKAA, KKA, KAK
Görünen bu alemde küçük bir parça ve Allahın bahşettiği, yarattığıyım ben
Gerek, icap varmıydı benim varlığıma, yaratılmama işte ben onu bilemem
AŞIK LÜZUMSUZ
LÜZM :Gerek, gereklik, gereklilik, icap
SUZ: Olumsuzluk eki
Lüzumsuz demişim, gardaş kendime
Haddini bilene, gurban olurum
Zarar verir isem, önce bendime
Kibirsiz olana, gurban olurum
Ben ki bu nefsimi, ezmişim çoktan
Çünkü yaratanım, var etti yoktan
Yetenek bir kula, lütuftur Hâk’tan
Bir gönlü alana, gurban olurum
Görecek gerçeği, dikkatli baksa
Kabulümdür herşey, söylenen haksa
Eğer ki kimseye, zararı yoksa
Zararsız yılana, gurban olurum
Her insan kur’ana, kurala tabi
İman ehli ise, olmalı sabi
Harabat içinde, bir Yunus gibi
Mevlâ’yı bulana, gurban olurum
Çevreden, her şeyden,dersini alıp
Allah’a söz verip, ve bağlı kalıp
Sevdası uğruna, bir Ferhat olup
Dağları delene, gurban olurum
Gurur ve kibirden, eğilmeyen baş
Cehenneme yakıt, insanlar ve taş
O yüzden eksilmez, gözlerimden yaş
O yaşı silene, gurban olurum
Şükür ki Lüzumsuz, büyük demedim
Usta, Azam falan, hiç söylemedim
Çalmadım, çırpmadım, hak da yemedim
Güldüren yalana, gurban olurum
Bilen bilir, hiç kimseyi kırmadım
Yazdığını, eleştirip, yermedim
Haksızlığın, üzerinde, durmadım
Her Allah kuluna, gurban olurum
Lüzumsuz bu günlük, bu kadar yetsin
Üstünlük taslarsam, Allah kahretsin
Sana saldırana, gülüver gitsin
Sazını çalana, gurban olurum
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
92% (33)
1.0
8% (3)