0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
179
Okunma
MANEVİ VASİYET
1) ERKEN KAYBEDENLER
2) NE YAZIK Kİ BİR İŞE YARAMAZ
3) GEÇMİŞİN İZLERİ
4) ALLAH’IN İZNİYLE
5) RUH MİRASI
6) UNUTTURMAM
7) KORKUSUZ GÖZLER
8) SİS ÇÖKMÜŞ DUMANLI GÜNLERİMİZ
9) SAMSARA
10) CENDERE
HASRET MEVSİMİ&İLAHİ VAZİFE
1) AMANSIZ MÜCADELE
2) HER ŞEYİN FARKINDA BİR HASTA
3) VAKİTSİZ ÖLENLER
4) HAKİKAT HİSLERİNDE
5) KIRIK KALBİN YARIM ŞİİRLERİ
6) GİZEM BİTER BELKİ AŞK BAŞLAR
7) BİR DAHA ESKİSİ GİBİ OLMAZ
8) VEDA
9) KALU BELÂDA A’RAF
10) NE DURUYORSUN?
AÇILMAYAN MEKTUPLAR bir şiir albümüdür ve 2 parçadan oluşur. Albümün MANEVİ VASİYET bölümünün 7. parçası yayında.
’’KORKUSUZ GÖZLER’’ gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmıştır.
Babam yok, geçmişim kül
Abim yirmi beşini görmedi, benimse yaşım dört
Yirmi dördüme kadar anamla bir başıma kalmışım kurtlar diyarında, yalnızlığı gör
Köle gibi gördüler hor
Toprak bizim değil, ne devlet ne de ağalar insan yerine koymaz, kaybedecek bir şeyim yok
Bu yüzden geceleri karanlıkta eşkıya belalı, istemez bütün köy
Ardından şikayet, askerlik yakamda, görevim çar sâl (dört yıl) zor
Hasret var, anam tek, bir haber gelir cennetini ellerinle göm
Sonra yeniden dön
Dayın ölür, yengen dul
Töreler var hadi sahip çık
Bir hata yap, olur çocuk
Sonra hiç bilmediğin bir memleket İstanbul
Burada bir Rum kadın kocaman Han’ı verir ucuz
Ancak seni caydıran laf söz
Bırak şehri, gel evlen, temiz hayat kur
Ama imkansız, adım sanım müsaade etmez, olamaz pot
Dağlarda gezen karanlıkta bir Kurt, gözleri masmavi
Her türlü pisliği göze alır, kırpmaz hiç
Korku nedir onun için? Cesaret ismi
Beyler de paşalar da kimmiş, divanda sözünün üstüne söz yok, her yeri yakar ateşi
Bir gün bir Ağa yollar başka Ağa’nın huzuruna oğlu Namert’i, gözü kara Arat Namert’i koruması için eder eşlik
Namert üst perdeden konuşur ve diğer Ağa “Bu yanında kim” diye sorunca “hizmetkârımız efendim” der
Tabi Arat çılgına döner atar siniri
Aşar sınırı, öksüz yetim
Saray’a dönerken Namert’i ata bindirir
Saraydan gören Ağa geldiklerini görünce sevinir tabi
Ancak iki dağın arası saraydan gözükmez çünkü Arat’ın yapacağı azami
Hatta ailesi kalmaz bu olursa, soyunu kuruturlar ve birden dehşete düştü tüm ahali
Sahiden bu şaşkın bakışların sebebi neydi?
Sonra sahneler yer değiştirir, hatıramda yüzeysellik
İki tepenin arasında ne olmuştu? Anlat hele bir
Atın dizginleri elimde birden durup, üstündekini yere indirip kasaturayı boğazına indirdim
Şimdi dizginler Namert’te , bense kısrağın üstünde
Gözüm dönmüş, bu yüzden üzerimde insanların garip ifadesi
Durum hayati ancak aklımda ki anarşi
Sonra tüm dünya düşman, Ağa’da kibirli piçin biri
Kovulmak istenen ben, bu köyde fazlalık mıyım şimdi?
Zaten kimsem kalmamış, yapayalnız hislerim
Ama yok endişe veya tereddütlerim
Fırsatını buldukları an öldürecekler beni
Hiç çekip gider miyim? Önemi yok canımın derdinin
Hiç yanınıza bırakır mıyım, mesele şerefim
Gerekirse intikamı buz oluncaya kadar bekler yerim
Derin bir plan işleyip, bataklıktan geçtiğim patikanın ardında Saray’ın fedaileri
Hepsi tüfeğimden çıkan mermilerle yerle bir
Bütün camlar ateş hattında, kurşun yağmuruna tutulmuş sarayın her yeri
Aradan bir kaç gün geçti Ağa jandarmalarla evime gelir
Dikenli bataklıkta ki ayak izleri benim değil
Ayakkabımı çıkarınca uygun ama “İmkansız” der Komutan,
“Ağa bu adam nasıl çıplak ayaklarıyla geçsin burayı, delirdin mi?”
Gelgelelim kurdum ailemi
Sekiz çocuğum oldu, vefat etti küçük yaşta iki tanesi
Osman Sabri’m, Hüseyin’im
Hata yaptığım o çocuk var ya, hiç istemediğim biriyle evlenir
Ardından kalp krizi
Geride bir dul karım, altı yetimim
Yaşarlar babalarının kaderini
Açlık, sefalet, yoksulluk ve başsız olduklarından dışlanırlar, terk ederler vatanını, meskenlerini
Duydum ki sahipsiz kırık dökük kalmış yerim
Sen gönlünü ferah tut, yaptıracağım yıkılmış yurdu evi
5.0
100% (2)