En zoru başlayıncaya
Sıkıncaya ilk ıslıklı kurşunu
Düşmanın belirsiz olduğu gecede
Kendi şakağına


Dokunduğunda boşluğun yüzüne
Başlıyor ırgat harfler nasırlı sesleriyle
Toprağını eşelemeye
Toprak işleyenin, su kullananın
Gibi devrimsel şeyler
Kıvrılıp uyuyunca koynuna


Yeni ihtimaller başlayınca belirmeye
Algısı yarım porsiyonlar
Secdesi yarım, günahı yarım
Doyulmadan kalkılan yarı somut boyutta
Seni parmaklarım yarattı sanki
(Haşa) kulun kula, insanın benine meramı işte
Hani zamanı durduran fotoğrafçı vitrininde
Hani sen tek bir kareydin
Mumdan aydın duvara danseden
Yek bir yangındın ormanın öte ucuna
Karanlık şiirlerin ön sözünde
Bir yüzüne bakabildiğim dolunay
Ben yarattım sanki gözlerimi de
(Haşa) hepimizi gören bilen bir, bir var
Kulvarları yorumlayan topal vaizler
Yazılı taşlar diyor dünleri
Getirip koydum şifa niyetine
Avuçlarımıza ölümü


En kolayı koşmaya başlayıncaya
Giyinince rüzgarın ayaklarını
Lisanını yağmur yükü bulutun
Aklı yarım bir söylenmek
Benzetimi çelik kadehlerden yarını
Gülümseyerek içmek