Geçmişe Mektup
Ey geçmiş,
bana uzaktan bakan,
suskun,
hüzünlü bir
dost gibisin.
Nasılsın orada?
Yokluğunda bir rüzgar esti üstümden,
anılar savruldu gözlerimden.
Bir
çocuk vardı,
ellerinde uçurtma,
dizlerinde yara.
O
çocuk hâlâ ben miyim ?
Yoksa seni terk ederken
onu da geride mi bıraktım?
Hatırlar mısın?
Bir bahar sabahı,
çiçekler açarken ellerimde,
gülüşlerim vardı,
şimdi yitip giden.
Sana yazıyorum bu satırları,
bir teşekkürle,
bir özürle.
Teşekkür,
yaşattığın her masum düş için,
özür,
senin kıymetini bilmediğim anlar için.
Söylesene, geçmiş,
nasıl tutardın
zamanı avuçlarında?
Neden her şey
seninle daha saf, daha gerçekti?
Şimdi,
şimdiki
zamanın keskinliği içinde,
senin gölgeni arıyorum.
Belki geri dönemezsin,
belki yollar çok uzak,
ama bil ki,
bir gün yine karşılaşırsak,
gözlerimle anlatacağım sana her şeyi.
Ey geçmiş,
şimdi gidiyorum,
ama mektubum sende kalsın.
Okudukça hatırla beni,
ben hep sende yaşayacağım.
29.03.2017-Fethi Akın