Sessiz bir ağıt misali
Bu dünya böyledir dostum!
Bomboş bir kâğıt misali
Bu dünya böyledir dostum!

Yıkansan arınamazsın
Belâdan korunamazsın
Kimseye yaranamazsın
Bu dünya böyledir dostum!

Kimsede arama vefa
İnsanlık kalkmıştır rafa
Bir ömür çekersin cefa
Bu dünya böyledir dostum!

Yalakanın yürür işi
Gerçeğe dönüşür düşü
Abat olur oğlu, eşi...
Bu dünya böyledir dostum!

Önce küfür saydırırlar
Neyin varsa soydururlar
Ayağını kaydırırlar
Bu dünya böyledir dostum!

Kimi toktur kimisi aç
Taşlanır meyveli ağaç
İnsandan insanlığa kaç!
Bu dünya böyledir dostum!

Her şeye boyun bükersin
Bir gün diz üstü çökersin
Gözden kanlı yaş dökersin
Bu dünya böyledir dostum!

Ne ekersen o biçilir
Ecel şerbeti içilir
Bir gün dünyadan göçülür
Bu dünya böyledir dostum!

Devran döner, geçer çağlar
Kimi güler kimi ağlar
Kulu amelleri bağlar
Bu dünya böyledir dostum!

Ecel şerbeti içilir
Her kula kefen biçilir
Sonsuzluğa yol açılır
Bu dünya böyledir dostum!

Dünyada al beratını
Rabbim versin muradını
Koşarak geç sıratını
Bu dünya böyledir dostum!

Ateş değdiğini yakar
Zaman su misali akar
Kimi is kimi mis kokar
Bu dünya böyledir dostum!

Kopar takvimden yapraklar
Saçına karışır aklar
Çağırır teni topraklar
Bu dünya böyledir dostum!

Duyulur akşamın sesi
Alnına değer busesi
Yüreklere dolar ye’si
Bu dünya böyledir dostum!

Vaktin kalmaz plan için
Hep’ten geçer yolu hiç’in
Cevapsızdır neden, niçin
Bu dünya böyledir dostum!

Benzin atar, yüzün solar
Hüzünler kirpiği sular
Gidenlerin yeri dolar
Bu dünya böyledir dostum!

Sızlansan da gideceksin
Nazlansan da gideceksin
Özlensen de gideceksin
Bu dünya böyledir dostum!

Bağın, bahçen viran olur
Hatıralar niran olur
Yoldaşımız Kur’an olur
Bu dünya böyledir dostum!

Kurur damarların arkı
Terk edersin evi barkı
Dudaklarda susar şarkı
Bu dünya böyledir dostum!

M. NİHAT MALKOÇ