Şişkin ayın
Ne güzel de
Aydınlattığını
Işığını fark etmişti
Bahçe kapısından
Üst kattaki
Daire kapısına doğru
Çıkarken
Beş on adımlık
Limon, portakal ağacına
Bakan
Merdivenleri

Elleri doluydu,
Kollarında da çantası
Ve iş kıyafeti heybesi

İş öncesi
İlçedeki
Markete uğramış
Eve bırakamadan
Devam etmek zorunda kalmış
Arabada
Kalmışlardı aldıkları

Gece yarısı çıktığı yurt kapısı
Ve sonrası kampüsten
8 km sonraki
Mahallesine dönen kavşağı
Da eş geçip
İlçe merkezine
Doğru ilerlemişti
7 km daha vardı
Yarı karanlık tenha
Yarı kenarlarda
Karayolu lambaları ile ışıklı
Sakin bir vakit ve seyirle
Dışarda sert bir rüzgar
Bozuyordu
Gecenin sessizliğini

Market sonrası
Uğradığı
ATM den de para çekememiş
Dönüşte gece bir uğrayayım
Demişti
Merkezdeki kavşağa yakın
Cadde üstündeki
Noktaya

İlçeden dönerken
Elinde sigara
O çizgileri geçip
Çekerken
Yararken ısısızlığını
Bu saatte dışarıda
Olabilmenin
Ne kadar
Hürce ve huzurlu
Olduğunu
İçinden geçiriyordu

Torbaları kapının önüne
Bıraktı
Anahtarla yarı aydınlık
Kapıyı açtı
Girişteki lambaya uzandı
Sessizce geri kitledi

Ortalık sessizdi
Önce mutfağa daldı
Aldıklarını bıraktı
Yemek kokan üstü başını
Çıkardı, değiştirdi

Salonda TV sessiz ama
Açıktı
Kanepede
Çoktan uyuya kalan
Eşine baktı
Sonra aldıklarını yerleştirdi
Kettle ı çalıştırdı
Çok şükür
Evdeyim diye rahatladı

Salonda karşı koltukta
Yatan oğluşu
Çoktan geldiğini
Farketmişti

Tam sırası
Dedi, oturdu masaya
O merdivenlerden
Çıkarken içine doğan
İlhamı
Tam Başladı
Anlatmaya
Ve çalmaya

Birden paçalarıma
Vuran patilerle
Beni kendime
Getirmeye
Çalışıyordu
Sarı efem
Sabırsızlıkla
Demez mi
“Yeter ama
Biraz da
Bana baksana”