Göç vaktidir beyler,ağalar;
Hızır’ın İlyas’la buluştuğu
vakittir
Seher yeline
hasrettir sabahlar...
Evgin dedem söyler nidalar,
Şu Yörüklerin kutlu yürüyüşüne
Aceb yol verir mi çetin Toroslar...
Yol vermez ise dağlar,
Ay Yıldız göğün direğindedir
Yürüyen Türk’e meskendir diyarlar...
Göç vaktidir hanımlar,hatunlar;
Kilimlere nakış nakış işlenmiştir
Ölüme meydan okuyan
sevdalar...
Cice nenem söyler mısralar,
İki
gönül bir olmuşsa
Padişaha kalmaz fermanlar...
Ne de güzeldir ki şu Yörük Analar,
Erler
vatan toprağı için çarpışırken
Toprağı Anadolu yapandır onlar...
Göç vaktidir gençler,
çocuklar;
Şu Toroslar nicedir
hasrettir
Meğer yetişmez imiş fidanlar...
İşit ki ey
çocuk,ne der ihtiyarlar,
Biz bu
dünyadan göçeceğiz ki
Size hem ibret hem iftihar olsun topraklar...
Artık geride kalmışsa tatlı
uykular,
Senin şiarın olmalıdır,şiirin olmalıdır
Altaylar’dan Tuna’ya mısralar...
Yörükoğlu Selman’a emanettir,
Cice nenesinden,Evgin dedesinden
Arta kalan şu dizeler, mısralar...
Şu Yörükler ki Atamızın övüncüdür,
Kıl çadırlarda duman tüterken
Yiğide harman yeridir şu Toroslar...
-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk:
"Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu
dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”