2
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
482
Okunma
Sudan fırtınaların yazımsız aklı
Havuz başında deniz
Serzeniş unutulan eski bir dilde
Bir ırmağı sığdırmışlar
Gibi bir geceden bardağa
İç kanakana gibi der gibi sen de
Ezelden bir sensini
Sini sini toprak bağdaşına gök yudum
Bilmemişsin peşindedir
O günahsız serseri
Yaptırımları zaman sonra gelen
Gözlere dokunan ellerin
El alem olunca göğüslerde
Işıkları sönen sırlı odalar
Yetim kalır kilitlere damlası kirpiklerin
Kalır sökülür ağaç yarasından
Kabuğundan kalbinden bir kalem
Sevdasından dökülerek ölümü demenin
Ölmeyi gömülmek saysan
Kendinden kendine damla tohumda
Baharını bekleyerek su yanından
Ya Rab diyerek acısan çatlasan yansan
Kırarak kayanı yırtarak benini can
Can arayan köklerinle güneşe koşsan
Durmasan dursan çocukluğuna
Fidan tabut olunca insan kör balta
Olsan olmadan günlere selden ağıt
Taşsan taşmadan avuçlarından senden
Bir yağmurlu kap ki aşı dilinde
Ş