Yüzünü görmek ne saadet, sevmek seni sevmek mucize gibi.
Yarıp Kızıldenizi orta yerinden
Vaktinden önce
uzanıp karanlığın kör noktasına
Şafağı söküp almak gibiydi
aşk apansız
Gecenin koynundan çalmak ruhunu arsızca .
Sonra değmeden sesine ,sessiz sedasız
Bir mucize yaratmak ,mucizeye inanmadan.
Gözleri derin derya
Saçları rüya döken adam,
Uhrevi hazları döşün de şiirle döven
Salaş
vakitleri tutup ensesinden
beş parmağında tesbihe dizen isimsiz şaiir
Sen
Dilediğince mihrab eyle gönlünü
Gama _kedere meysun
Sen
Değince kirpiği kaşa
Hiddetin den nara, nara (haşa)
Çoban
yıldızına yönünü saptırıp
Mehtabı gökten yere indiren
ayı söndüren şaiir.
Gel etme
Kainat eczanesi tatlı diline gem etme
Darılıp küsme essahtan bir
gül Söyle !
İki çatık kaşın arasında
Nasıl şenlenip açsın böyle
Boynun bükük, dalı incinmis ,kalbi kırık
gül .
Bütün kâinat
aşk ile dönmezmi sufi?
Yer gök onun yüzü suyu hürmetine yaratıldı da bu kadar nefreti kim öğretti ademe ?