TUTUNDUK İNADINA
Üstümüzden eksik olmadı türlü hazan rüzgârı
Ne insanlar sadıktı davasına ne yaşamak kolaydı Bir öğretisi vardı hayatın, payesi kârdı bize Her zorda yendik hasmın türlüsünü ezilmedik Hep aynıydı manzara, el ele vermiştik yine. Limandık, iskele olduk, sökün oldu tahtalar Kaç gemi, sayısız tekne uğradı kıyılarımıza Koruduk, gözettik, büyüttük her anlamda Yarınlara kalsın istedik değer, bize düşendi Kimileri kıpırdatmadı parmağını bile, üşendi. Oysa, bana düşenlerin cevabı değildi hayat Onu, bize düşenler diye hayra yorandık Vefa hilafından saygı duyduk eldekilerine Biz de ekleyelim ucuna bir şeyler kalır bâkiye. Ne yapalım, birileri sökmekte bulmuş muradı Birileri eke dursun alın teriyle, ağrıyan belle Yakıp yıkmak, talan etmek ne de ucuzluktur Onların ellerinde top, tabanca, gürz, bıçak Kamu bilinciymiş ha, hukuksuzluğa bir bak Kendilerinden olanlarla kurmuşlar takımları Yüzleri pek kanlı, ceplerinde de haramları. Onlarla mücadele kolay değil ve bitimsiz İnsan görünmek çok kolay, içerikse yetersiz Hele verin gücü de görün neden yana akarlar Sözleriyle, güçleriyle saltanata da doymazlar Bu gidişât edecektir topyekün bizi bizden Sadece yazan kalemiz, başka ne gelir elden. Çirkinliğin de yok sınırı, güzelliğin de öyle İşte dostlar dünya mekân, hal ve manzara böyle Bir inanış, bir kılınıştır bizimki, aydınlık yoluna Maneviyattan aldık feyzi, darısı pişman başına Erişmek istediğimiz şey, şerlerin defi elbet Onda biliriz feyzi, bizce ondadır rahmet, Tümden harcansak bile, tutunduk inadına… Oğuzhan KÜLTE |