3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
289
Okunma

Günün oldukça kof ve menfaat kokan, kokuşan anlayışlarıyla belki de masallarda kalabilecek derecede ötelenmiş değerlerle gerçekleşmesi zor da olsa kaleme aldığım bu şiirle, davanın bütün insanlık adına sürdürülebilir olmasına olan inancımı da dile getirmek istedim. Biz bu vatanı, onu vatan kılan ecdadı, eserlerini, zenginlikte parmak ısırtacak kadim kültürünü sevdik. Bir farkındalık olur, düşüncesiyle de yazdık.
Maveraünnehir`den gelmiştik Anadolu`ya cenkle
Dizi dizi hasmın büktük bileğini milli dirlikte
Her millete verilmişti bir maya seninki bir başkaydı
Onlarda; talan, riya, bozgunculuktu her zaferin adı
Sen ki insanı aldın öze; huzur, esenlik ve barış kârdı.
Beslenmedik mi binlerce yıldır kadim töremizden
Bitti denilen anda daha gür doğduk küllerimizden
Bizlerin bir şiârı var ki harsımızda, halen ayaktayız
Bu asra da vuracağız mührümüzü âtimize yoldayız.
Bilimde, sanatta, sporda ve hülâsâ her zeminde
En ileri olmak hedefi capcanlı duruyor ülkümüzde
Sen ben davası çekmesin bizi sakın, yolumuzdan uzağa
İçteki dayanışma ruhuyla düşmeyeceğiz asla tuzağa.
Bilirler ki bizi cenkte yenecek bir millet yoktur
Belki de bu yüzden içimize bozgunculuk sokan çoktur
Dersimizi aldık asırlar öncesinden, etle tırnak gibiyiz
Vatanın bir karış toprağı için dünyayı kurban ederiz.
Uzunca yıllar süren egemenliğimize çok özlem var
Milletimizin hizmetinden pek çoğu oldu lütufkar
Ta Bosna`dan ninem bekliyorsa yaylasında bizi
Anlamak gerekir ki silinmez, derindir Türklüğün izi.
Osmanlı`dan ecdadıma hutbe okunuyor Afrika`da
Nasıl bir rüzgâr ise bu, aşmış kendini kıtadan kıtaya
Kimler ki medet eder bir dinle hele, milletimizedir çağrı
Zulmün pençeleri altında ezilmektedir insanlığın bağrı.
Asır bir hezeyanla çalkalanıyor, insanlık yitmekte
Üç beş çakal sürüsü aşmış haddi, ne cüretler etmekte
Sanırlar böyle gider, akar gözyaşı ve kavrulur yürekler,
Sorulmaz mı hesabı, ödetilir de misliyle bedelleri
Apaçık bir gerçek ki bu, tüm ezilenler Türk`ü bekler.
Çalışmanın ilhamında söner mi hiç güneş, yoktur gece
Mazimizden gelen hızla parolamız barış, dünden güne
Bize uzanan eli unutmaz, kem bakanıysa yazanız
Türk`e hasımlık edenin mezarını kazmıştık, yine kazarız.
Düşün ki şu yeryüzünde varsın bir, beraber, diri
Kıyametin vakti bilinmez de, sen ki zulme kıyametsin
Azmışların başına cellât, mazlumlara da şefkatsin
Pek nadir millet gelebildi güne, sense gelenlerin pîrî.
Soy, sop, köken mevzuu değil bu, düşün bir derince
Şu Anadolu var ya, tüm kimliklerin ihlâsla birleştiği
Yedi düvele dik duruşun, vatan ve bayrak sevgisini
Akılda, ruhta, ülküde bir potada kaynaştığıdır tarihte.
İnsanlık nasıl da savruluşta, vah ki susuyorlar hâle
Bekleyiş halidir bu yaklaşıyor davamız perde perde
İhlaslı yüreklerin harsından aldıkları ilham yeter,
Sırasında ecel oluruz, öfkemizin estiği yer beter mi beter.
Bir büyük cenk içinse hesaplar, işte buradayız
Ecelle yoktur sıkıntımız, onunla hemhaldır tüm anımız
Sevgide ipek kumaş, hoşgörüde atlastan kumaşız
Barışta Yunus, Bektâşi Veli, Mevlânâyız, hümanistiz
Sabırda Eyüp`üz amma, zulme yoktur müsamahamız
Dikeniz hasmın surlarına şanlı sancağı, Ulubatlı Hasan
Bakarız mavi gözlerle ta ötelere, Mustafa Kemaliz.
Ey yeni nesil, mazinden esintiler hakikâttir iyi dinle!
Gelince vakti mücâdelenin etme şikâyet; yaşa en dibinde
Olma asla tembel; üret, var et, bul, buluştur keşfet
Eğme başı zalime, bu fıtratın bil ki Hak`tan verilmiş rahmet
Düşme sakın yeise; onur, gurur, adalet bâkîdir mayanda
Öksüz kal, yetim ol, gazi ol, şehit ol, vatansız kalma.
Cümle beşer bekliyor, huzur veren sancağının gölgesini
Dün yazmıştın destânını verdiğin binlerce şehitle
Cüret et ki zalimlerin kısılsın sesi hem de ebedi
Mazlumların dualarındaki öznesin, beklenensin ivedi,
Haydi, sen de katıl bu davaya, kutludur bu yürüyüş
Kızıl Elma değil miydi her gece, uğruna gördüğün düş.
5.0
100% (8)