Salkım söğüt avare yalnızlığımın
En zayıf dalına tutukludur an.
Kaçak tütün, kaçak çay ile
uykusu firari
üç günlük ömrümün ,
Sonsuz kere
Mahkumluğu na yeminli dir gardiyan.
Bir ses geçer sessizliğim içinden
Bilindik ,tınısın da hep sen.
En uzak
yalana en tanıdık şahit gibi
Özledik çe rengi silikleşir
içimdeki yazdan kalma suretinin ,
gözlerin vebal karası ,bakışın keskin bıçak
izi avcum içinde rütbeli nişan
kandavalım bu eşgali bilindik ayrılık .
Parmaklarımın kan
kardeşidir kalem
Hasretine avuntulu şiirler yazmak
boynumun borcu.
Sırtım bayır aşağı bir
sevdanın
Kaderini yüklenmiş ,
Ruhum benden habersiz
Bıkmıs ta canından , heybeme gizlenmiş
Omzum da yalnızlığı taşıyan çuvala sor sensiz
yağmurlarda üşüme nin ,
ayaz yemiş ağrısını
_Gökten
gül yağsa başıma taş düşer_
Sen rahat uyu kumru yada çek git !
yeni semalara döndür eteklerini
ayrılık nakşıyla işleyip,
Ben bu
mavi düşün nöbetini
Gözünden düştü sayıp gökyüzünde tutarım .
Sen rahat uyu kumru Kapat gözlerini
Leyla yım şimdi bi çare,
Hüznün ağındaki bir damla yaşa sığınıp
KUMRU,olsan ne çare?
Ben_Serçe olur yerine de ölürüm.