Hep o küçük şehirde kaldı
Hayatımın en saf güzelliği.
Çocuksu masallarda hatıralar asılı kaldı.
Bölük börçük umutlar, hep yamalı hep yaralı.
Düğüm düğüm,yarım yarım ,Üzgünüm!
Tam şuramda !
Sol yanımda ,eski
gönül yaralarım
Bin yıllarca kanarken,
Yarınların koynunda neler var, bilmem daha nereler var gidilecek.
Çıplak ayaklarım bilmem hangi küllere basacak,acıyacak yanacak...bilemem!
Ve kül tozu yolların hangi çakıl taşları dikenli edasıyla,
nasırlı topuklarımdan kan-ter içecek bilemem.
Bilemem! seneler nasıl dökülecek aklaşan saçlarımdan.
Yolculuk ederken fani camın hayali
beldelerinde, bilemem! Aciz nefes nereye kadar yetecek.
Yürüyorum hayatın gizemli, çetrefilli, yokuşlu yollarında.
Yorgun ayaklarım hepten turap içinde.
Ne getirse talihim
zaman heybesinden ,dünden razıyım zaten.
Razıyım! kıldan ince boynum,şimdiden baş-göz üstü,
Eyvallah....kadere.
Ve o küçük şehrim,
beyaz tüller içinde
hayâlimde.
Tıpkı sarı ekim gibi
bir güz şeridi gözbebeğimin tam da otağında.
O küçücük şehrimde başlayıpta ... küçük küçük hikayeler vardı daha bitiremediğim ,
Yetmedi ki mecâlim.
Ama en safından, ama en berrak,ama en temizindendi . Ve en Helâlindendi bütün dertlerim.
Acıtıyor, acıtacak hayat yolculuğum boyunca.
Biliyorum alazlı bir kül kalacaksın
sol yanımda..
Ömrüm boyunca...
Canşehir
Sen!
Bem
beyaz tüller içinde nice hayâlimdesin şirin şehrim.
Cananım şehrim,
Kırşehir ,Canşehir..