Gemiler ahh! ömrümü hırçın dalgalarla Okyanuslara çeken gemiler ,
Gecenin ortasını içimden yara yara
Mavi sularına gömüp ,geçen gemiler .
Ağır yüklerinizi kavuşturun en güvenli limanlarınıza ,
İçsel bakışlarım da görününce
Ufkum da ki ilk ve son çıkışlı
Tek duraklık o Mavi Kara ,
Ruhumun hasta koridorlarından koşup
öksüz
Kalan ,
Yarım ,
Kabuksuz
Yaram,
Sökülüp kayıp ilanların dan levhan
Gönülgahımın Ebediyyeti yazgıma
Ebedilik o mühre düşer_öz
sevdam_
Kırılır kış bahçelerinin soğuk havası
Ayrılık celladının elinden kör bıçak yere,
Buzullar diyarının karına ılıman bir şevkat
Dört mevsimin beşinci umuduna
Tek cemre düşer .
Bakışlarının sol karasın da
gece konduyum
Affet!
Sağda ki parseline varlığının
Müdavimleri sebepli hep
Uzak bir
gurbet akşamı hüznü kadarım.
İşte hepsi bu kadarım.
İster kaçak de yık duvarlarımı
ister yırtıp at defterdeki son yaprağımı
Ben illaki o
siyaha amade
Ve hep kıymetsiz gömü gibi
O kara toprakta saklı varlığım.
Davalı gözlerindeki imansız mahkemenin
iki
ekmek hırsızı kadar günahkar
Ve yokluğa bulaşmış elleriyle
Varlığa isyankar ,Asi
O yetim
çocuk kadarım.
Sen benim ilk yanılgım,
son viran durağımsın.
A ,varlığımın yokluğu sen
cehennemi ,
Hangi ateş çemberinden geçirip ruhumu
Kor ile tekrar sınarsın?
Ben seni senden ırak
Kendime has bi adap bildim.
Sığınıp yokluktan var edene
Yokluğunda ki varlığına
Yeni yetme şükürler edinip
Adına sukut dilimde takva eyledim.
HU ALLAH Deyip.