Mezar dibinde uyuyorsam
Hiçliğimin firari ayaklarında
gülümseyen kelebekler içindir
Rengarenk bir buse almak için
Dalgasında haşmetli bir aylaktır
Gir gönlüme
sururumu ısrarında büyütmek için
Belki de ıslatmak
Yutkunuşta aflazın değdirdiği kasık bir tümcedir
Ya söz altındır bir bilmeceye hüsran
Ya da külahımın kurdelesi
Kürdanım ağrıyor sivri bir bıyık altında
Ya da serüveni bir dolambaç kanatlarında
Huzura meğilli sobelenmiş vaveylâ kudurmuşluğunda
Neresi yangın yangınlarla
Nazarında bir kelebek ile demeçlerde
Gıpta edilen silûetinde
Hüzün başağında bir karıncaya rızıklandırmak
Ve korkaklık narasında nazar etmek ne günah vardır
Bulutların
beyaz görünümlüğüne kaç vacip mezar akar
Gönlümün narasında
aşk kendi kelimesiyken
Hey şiir saltanatında dev bir tümceyle
Gözlerini büyüten kasırga
Hariç iken yetimleri
Hoş sedalarla betimlemek
Rüzgarın salyasında içtiği
yeşil çiçek Kanatları ufka eğilen velvele çekirdeği
Saatleri serencamda uyuyan peltek söv
gülerle
Mavi bir sır ila
Mavi bir sır ilâ
Cevâzında şuun u şakırdayan bülbüllerle
Seni seyretmek gönlünde
Mizana keder verilmiş
siyahi oklara gebeyken
Şuurunda ağırlar
çocukları
Taşınan karıncalar gibi bir nizama
Vakti uyaksız bir
hece Adı
aşk kokan
Adı şemsi kollayan bir neticeyle
Sebepten düştüm yâ hu
Bâhrımda
beşirli bir söz
mas
mavi gözlerinde erirken
Gezgin imgeler